Uzun Süreli Topikal Anestezik Kullanımına Bağlı Toksik Keratopatide İn Vivo Konfokal Mikroskopik Bulgular
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Olgu Sunumu
P: 37-39
Ocak 2015

Uzun Süreli Topikal Anestezik Kullanımına Bağlı Toksik Keratopatide İn Vivo Konfokal Mikroskopik Bulgular

Turk J Ophthalmol 2015;45(1):37-39
1. Hacettepe Üniversitesi Tip Fakültesi, Göz Hastaliklari Anabilim Dali, Ankara, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 30.12.2013
Kabul Tarihi: 18.04.2014
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Topikal anesteziklerin uzun süreli kullanımı, korneanın her katında doku hasarı ve inflamatuvar cevaba yol açan toksik keratopatiye neden olmaktadır. Klinik olarak enfeksiyöz keratitler ile benzerliği nedeniyle tanı ve tedavide gecikme görülmektedir. Ayırıcı tanının yapılması ciddi komplikasyonların önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu yazıda topikal anesteziklerin kötüye kullanımına bağlı keratopati nedeniyle değerlendirilen iki hastanın in vivo konfokal mikroskopik bulguları rapor edilmektedir.

Giriş

Topikal anesteziklerin uzun süreli kullanımına bağlı olarak korneada yüzeyel punktat keratopati, persistan epitel defektleri, halka şeklinde veya diskiform stromal infiltrat ve endotel hücre kaybı görülen klinik bulgulardır.1,2,3 Ayrıca, uygun tanı ve tedavi yetersizliği gibi durumlarda görme kaybına neden olan ikincil enfeksiyöz keratitler ve korneal perforasyon gibi ciddi komplikasyonlar görülebilmektedir ve literatürde enükleasyon uygulanan olgular bildirilmiştir.3,4 Topikal anestezik kullanımına bağlı keratopati olguları sıklıkla dirençli enfeksiyöz keratit ön tanısı nedeniyle takip edilmektedir ve klinik bulgular açısından şiddetli ağrı ve halka şeklinde keratit varlığında Acanthamoeba keratiti ile karışabilmektedir.3,5 İn vivo konfokal mikroskopi (İVKM) ile Acanthamoeba keratitinde korneada yuvarlak veya oval şekilli, çift duvarlı, hiperreflektif kistik form, fungal keratitlerde ise stromada hiperreflektif dallanma gösteren hif yapıları görülmektedir.6 Bu olgu sunumunda topikal anesteziklerin kötüye kullanımına bağlı keratopati nedeniyle değerlendirilen iki hastada İVKM bulgularının rapor edilmesi amaçlanmıştır.

Olgu Sunumları

Olgu 1

Her iki gözünde iki aydır kızarıklık ve bulanık görme şikayeti olan 42 yaşındaki erkek hasta kliniğimizde değerlendirildi. Yapılan oftalmolojik muayenesinde sağ gözde görme keskinliği 0,4, sol gözde 0,05 düzeyinde olup, ön segment muayenesinde sağ gözde konjonktiva hiperemik, kornea yaygın ödemli, merkezde opak izlenmekte ve bu alanda yaklaşık 7 mm genişliğinde epitel defekti mevcut idi. Sol göz ön segment muayenesinde sağ gözdeki bulgulara göre daha yoğun bir konjonktival hiperemi ve kornea ödemi mevcut olup ek olarak ön kamarada 2 mm seviye veren hipopiyon izlendi. Bakteri, mantar ve Acanthamoeba açısından konjonktiva ve korneadan yayma ve kültür örnekleri alındı. İVKM ile epitel hücrelerinde polarizasyon ve normal yapısal bütünlükte kayıp, hiperreflektif ve morfolojileri bozulmuş yüzey epitel ve bazal epitel hücrelerinin varlığı, yaygın epitel hücre ödemi, stromada yaygın inflamatuvar hücre infiltrasyonu ve endotele kadar uzanan yaygın korneada saydamlık kaybı, endotel hücrelerinde yaygın ödem sahaları ve blebler saptandı ve subbazal sinirlerin izlenmediği görüldü (Resim 1). Mantar veya paraziter enfeksiyon lehine hif ya da kistik oluşumlar saptanmadı. Hastanın kaynak işçisi olarak çalıştığı ve yakınlarından şiddetli göz ağrısı nedeniyle son 6 aydır topikal anestezik (proparacaine hydrochloride %0,5, Alcaine, Alcon, Belçika) kullandığı öğrenildi. Hastaya topikal anesteziklerin aşırı kullanımına bağlı keratopati nedeniyle her iki göze prezervan içermeyen suni göz yaşı damlası (Refresh, Allergan Inc., Irvine, California) 2 saatte bir damla şeklinde, karbomer jel (Thilo tears SE, Alcon, Keisberg, Fransa) 4x1/gün ve moksifloksasin damla (Vigamox, Alcon, Teksas, ABD) 8x1/gün başlandı. Hasta psikiyatri bölümüne danışıldı ve tetrasiklik antidepresan ve analjezik etkili trazadon 50 mg başlandı. Hastanın klinik tablosunda belirgin düzelme olmaması üzerine tedavinin 4. gününde otolog serum damla 6x1/gün eklendi. Tedavinin 3. haftasında görme keskinliğinin sağda 0,8, solda 0,6 düzeyine ulaştığı görüldü. Altıncı ayda yapılan İVKM’de epitel düzeyinde kistik boşlukların izlenmediği, stromal keratositlerin daha görünür olduğu saptandı, ancak subbazal sinirler görülmedi (Resim 2).

Olgu 2

Sağ göz ağrısı ile başvuran 36 yaşındaki erkek hastanın sol gözünün topikal anestezik aşırı kullanımı nedeniyle dış merkezde evissere edilmiş olduğu öğrenildi. Yapılan oftalmolojik muayenede sağ gözde görme keskinliği ışık hissi düzeyinde olup, konjonktiva ödemli ve hiperemik, kornea merkezinde halka tarzında infiltrasyon ve bu alanda geniş epitel defekti saptandı. İVKM’de epitel hücrelerinde polarizasyon ve normal yapısal bütünlükte kayıp, hiperreflektif ve morfolojileri bozulmuş yüzey epitel ve bazal epitel hücreleri, yaygın epitel hücre ödemi, yaygın stroma bulanıklığı ve inflamatuvar hücre infiltrasyonu olduğu görüldü, subbazal sinirler izlenmedi ve yaygın stromal bulanıklık nedeniyle endotel tabakası görülemedi (Resim 3). Topikal anestezik kullanımının bırakılması ile birlikte sağ göze prezervan içermeyen suni göz yaşı damlası (Refresh, Allergan Inc., Irvine, California) 2 saatte bir damla şeklinde, karbomer jel (Thilo tears SE, Alcon, Keisberg, Fransa) 4x1/gün başlandı. Psikiyatri bölümüne danışılan hastaya trazadon 50 mg başlandı. Klinik tablonun düzelmesi ve ön segment bulgularının gerilemesi üzerine hasta ayaktan takibe alındı ancak hasta taburculuk sonrası kontrole gelmediğinden nihai görme keskinliği değerlendirilemedi.

Tartışma

Ülkemizden yayınlanmış geniş serilerde toksik keratopatinin klinik ve tedavisi detaylı olarak incelenmiştir.5,7,8,9 Enfeksiyöz keratit ön tanısı ile tedavi edildiğinde topikal antibiyotiklerin veya antivirallerin uzun süreli kullanımı ile korneadaki toksik etki artmaktadır.5 Topikal anestezikler kornea epitel hücrelerinde dezmozom ve mikrovillus kaybı ile hücre organellerinde yıkıma neden olmakta ve bunun sonucunda hücre fonksiyonları ve re-epitelizasyon olumsuz etkilenmektedir.10,11 Ayrıca, mevcut tablo mantar enfeksiyonu gibi ağır seyirli sekonder enfeksiyöz keratitler ile komplike olabilmektedir.12 Bu nedenlerden dolayı uygun tedavi açısından ayırıcı tanıda anestetik kullanımına bağlı toksik keratopatinin düşünülmesi önem taşımaktadır.

İVKM enfeksiyöz keratitler, refraktif cerrahiye bağlı korneal değişiklikler, kornea distrofileri, keratokonus ve sistemik hastalıklarda korneada meydana gelen değişiklikleri ayrıntılı olarak inceleme imkanı sağlamaktadır.13,14,15,16

Bu yazıda sunduğumuz iki olgunun da İVKM incelemesinde epitel düzeyinde alınan kesitlerde normal hücre morfolojilerinin kaybolduğu görülmüş, yüzeyel ve bazal epitel tabakalarının yansıma özelliğinde artış ve yaygın epitel hücre ödemi saptanmıştır. Ayrıca subbazal sinir tabakası her iki olguda da izlenmemiştir. Bizim olgularımızda da gözlemlenen yaygın epitel hücre kaybı varlığında topikal anestezikler epitel altı dokulara penetre olmakta ve daha derin kornea katlarının etkilenmesine neden olmaktadır. Bununla uyumlu olarak olgularımızda İVKM ile stromada yaygın haze ve tüm katmanlarda inflamatuvar hücre infiltrasyonu izlenmiştir. Yoğun stromal bulanıklık nedeniyle 2. olguda endotel görüntülenememiş ancak ilk olguda endotel düzeyinde yaygın ödem ve hücreler arasında kistik boşluklar saptanmıştır. Literatürde anestezik kullanımı sonrası keratoplasti yapılan ve elektron mikroskopisi ile incelenen endotel dokusunda fokal nekroz alanları, hücreler arası mesafelerde artış ve endotel pleomorfizminde artış olduğu bildirilmiştir.17

İlk olgunun 6 aylık takibinde yapılan İVKM’de topikal anestezik kullanımının bırakılması ve uygun tedavi ile epitel tabakasında ödemin ve inflamatuvar hücre infiltrasyonunun gerilediği, stromal keratositlerin seçilebildiği görüldü. Ancak subbazal sinirler izlenmedi. Her iki olguda da subbazal sinir kaybının varlığı ve hücresel kesitlerde enfeksiyöz keratitlerle uyumlu kistik oluşum veya hiflerin saptanmaması ayırıcı tanı açısından önem taşımaktadır.

Topikal anesteziklerin uzun süreli kötüye kullanımı ülkemizde halen önemli bir sorundur. Bu hastalarda uygun tedavinin başlanması ve olası komplikasyonların önlenmesi açısından ayırıcı tanının erken dönemde yapılması önem taşımaktadır. İVKM, toksik keratopatilerin tanı ve takibinde ve enfeksiyöz keratitlerden ayırıcı tanısında kullanılabilecek değerli bir yöntemdir.

Çıkar çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir.