Üçüncü Basamak Merkeze Başvuran HLA-B27 İlişkili Üveit Olgularının Etiyolojik ve Klinik Özellikleri
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 10-14
Şubat 2019

Üçüncü Basamak Merkeze Başvuran HLA-B27 İlişkili Üveit Olgularının Etiyolojik ve Klinik Özellikleri

Turk J Ophthalmol 2019;49(1):10-14
1. Erciş Devlet Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, Van, Türkiye
2. Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, Ankara, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 09.04.2018
Kabul Tarihi: 27.08.2018
Yayın Tarihi: 28.02.2019
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

HLA-B27 ile ilişkili üveitlerin demografik, etiyolojik ve klinik özelliklerini araştırmaktır.

Gereç ve Yöntem:

Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2005-2016 yılları arasında HLA-B27 ile ilişkili üveit tanısı alan 91 hastanın klinik kayıtları gözden geçirildi. Hastaların başvuru şikayeti; ilk ve son vizit en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri, biyomikroskobik ve fundoskopik muayene bulguları, atakların sıklığı ve mevsimsel dağılımı ile yaş ve cinsiyet gibi demografik verileri kaydedildi. Tedavi yaklaşımları, takip süreleri ve komplikasyonlar analiz edildi.

Sonuç:

Uvea kliniğimizde takip edilen 1422 hastanın 91’i (%6,3) HLA-B27 ile ilişkili üveit tanısı almıştır. HLA-B27 ile ilişkili üveit ani başlangıçlı akut, tekrarlayan iridosiklit, ön kamarada orta ve şiddetli miktarda fibrin ve hücrelerle karakterizedir ve kolayca tedavi edilebilir. Komplikasyonlara rağmen görme prognozu iyidir.

Bulgular:

Yaşları 19 ile 82 arasında değişen (46,52±13,06 yıl) 91 hastanın 179 gözü çalışmaya dahil edildi. Hastaların 43’ü (%47,3) kadın, 48’i (%52,7) erkekti. Olguların 44’ünde (%48,4) bilateral tutulum, 47’sinde (%51,6) unilateral tutulum mevcuttu. En sık saptanan başvuru şikayeti kızarıklık (%67) ve onu takiben azalmış görme keskinliği (%50,5) idi. Ortalama takip süresi 38,2 (6-245) ay idi. 86 olguda (%94,5) saptanan ön üveit en sık görülen anatomik tipti. Ortalama atak sayısı 1,93±1,45/hasta-yıldı ve atakların önemli ölçüde kış aylarında (%47) gerçekleştiği görüldü. Yirmi dört hasta (%26,3) ankilozan spondilit tanısı aldı. Otuz altı (%39,5) hastada fibrinöz üveit saptandı. Kırk bir (%22,9) gözde posterior sineşi ve 7 (%3,9) gözde hipopyon gelişti. Takip süresince en sık görülen komplikasyonlar katarakt (n=12, %6,7) ve oküler hipertansiyon (n=15, %8,3) idi.

Giriş

İntraoküler enflamasyon olarak tanımlanan üveit, çoğunlukla 20 ile 50 yaş arasında çalışma çağındaki nüfusu etkileyerek önemli kişisel ve sosyoekonomik yüklere sebep olmaktadır.1 Bir üveit olgusu değerlendirilirken, enflamasyonun anatomik konumu, hastalığın seyri, eşlik eden enfeksiyöz veya sistemik hastalık varlığı yönlerinden değerlendirilmelidir.2

Üveitin en sık görülen formu ön üveit, ön üveitlerin en sık görülen formu akut ön üveittir (AÖÜ).3 HLA-B27 ilişkili üveitler genel olarak ön üveitlerin ve özellikle de hipopiyonlu ön üveitlerin en sık nedenidir.4,5,6 HLA-B27 ilişkili AÖÜ tanısı, diğer enfeksiyöz veya enflamatuvar hastalıkların dışlanmasının ardından klinik bulgular ve HLA-B27 antijeninin pozitifliğine dayanmaktadır. Yapılan çalışmalara rağmen, HLA-B27 ile ilişkili üveitin patogenezi hala tam olarak bilinmemektedir. Ayrıca HLA-B27 ilişkili üveit olgularının klinik özellikleri, tedaviye yanıtları ve bu olgulara eşlik eden ek sistemik hastalıklar değişkenlik göstermektedir.7

Bu çalışmada HLA-B27 ilişkili üveit olgularının klinik spektrumunun ve ilişkili sistemik hastalıkların belirlenmesi amacıyla, üçüncü basamak bir göz merkezine başvuran ve HLA-B27 ilişkili üveit tanısı alan olguların etiyolojik ve klinik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem

2005-2016 yılları arasında Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesinde HLA-B27 ilişkili üveit tanısı alan ve takip süresi en az 6 ay olan 91 hastanın klinik kayıtları geriye dönük olarak incelenmiştir. Çalışma protokolü Etik Kurul tarafından onaylanmış ve çalışma Helsinki Deklarasyonu’na uygun olarak yürütülmüştür. Her katılımcıdan yazılı bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır.

Dahil edilen tüm olgularda Behçet hastalığı, klinik bulgular ve gerektiğinde laboratuvar testlerle gösterilmiş viral ön üveitler, her klinik tabloyu taklit edebilen sifiliz, klinik olarak şüphelenilen olgularda sarkoidoz ve tüberküloz etiyolojileri dışlanmıştı. Tüm olgularda sırt ağrısı, sabah tutukluğu semptomları sorgulanmış ve romatoloji konsültasyonu istenerek hem eşlik edebilecek ankilozan spondilit (AS) ve diğer spondiloartropatiler, hem de HLA-B27 pozitifliği açısından değerlendirilmesi istenmişti. Takip süresi 6 aydan kısa olan 7 olgu çalışma dışı bırakıldı.

Olguların cinsiyet ve üveit başlangıç yaşı gibi demografik verileri ile başvuru şikayetleri, Snellen eşeli ile belirlenen ilk ve son vizitteki en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri (EİDGK), nonkontakt tonometre ile ölçülen göz içi basınçları (GİB), biyomikroskopik ve fundoskopik muayene bulgularını içeren ayrıntılı oftalmolojik muayene bulguları incelendi.

Oküler tutulum aynı gözde tekrarlayan (tek taraflı), her iki gözde farklı zamanlarda tekrarlayan (bilateral alternasyonlu) veya aynı anda her iki gözde tekrarlayabilen (bilateral eşzamanlı) olmasına göre gruplandırıldı. Ataklar sırasında her iki göz GİB değerleri birbiri ile karşılaştırıldı. Posterior sineşi, hipopiyon ve/veya ön kamarada fibrinöz reaksiyon gözlenen olgular ayrıca kaydedildi. Geçirilen üveit ataklarının sıklığı ve mevsimsel dağılımı kaydedildi. Ayrıca takip süresi, eşlik eden sistemik hastalıklar, uygulanan terapötik yaklaşımlar, gözlenen komplikasyonlar ve uygulanan cerrahiler analiz edildi.

Saptanabilen görme alanı defekti olmaksızın iki muayene sırasında göz içi basıncının 21 mmHg’dan yüksek olması oküler hipertansiyon, görme alanı kaybının eşlik etmesi ise sekonder glokom olarak tanımlandı. Üveit nedeni ile komplike katarakt, lenste sonradan gelişen arka subkapsüler opasite olarak tanımlandı.

İstatistiksel Analiz

Veriler Statistical Package for the Social Sciences sürüm 22,0 (SPSS Inc., Chicago, IL, ABD) yazılımı kullanılarak analiz edildi. İstatistiksel analiz için ortalama değerler, yüzde oranları ve ki-kare testi kullanıldı. P<0,05 olasılık değeri anlamlı kabul edildi.

Bulgular

Yaşları 19 ile 82 arasında değişen (46,52±13,06 yıl) 98 hastanın 91’i çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik ve klinik özellikleri Tablo 1’de sunulmaktadır. Hastaların 43’ü (%47,3) kadın, 48’i (%52,7) erkekti. HLA-B27 ilişkili üveit tanısı alan hastalar, Uvea kliniğimizde takip edilen hastaların %6,3’ünü (91/1422) oluşturmaktaydı.

Olguların başvuru şikayetleri Tablo 2’de sunulmaktadır. En sık saptanan başvuru şikayeti kızarıklık (%67) ve onu takiben azalmış görme keskinliği (%50,5) idi. Ortalama takip süresi 38,2 (6-245) ay idi. Olguların 44’ünde (%48,4) bilateral tutulum, 47’sinde (%51,6) unilateral tutulum mevcuttu. Bilateral tutulumu olan 44 olgunun 14’ünde (%31,8) eş zamanlı atak saptandı. Geri kalanı (%68,2) bilateral alternan tutulum gösterdi. Anatomik yerleşim yerine göre olguların 86’sında (%94,5) saptanan ön üveit en sık görülen üveit tipi idi. Kalan 5 olgunun 3’ünde intermediyer, 2’sinde panüveit mevcuttu.

Üveit atağı geçiren toplamda 135 göz incelendiğinde LogMAR’a (logarithm of the minimum angle of resolution) göre düzeltilmiş ortalama ilk başvuru EİDGK (0,2±0,37) ile ortalama son başvuru EİDGK (0,11±0,25) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p<0,0001). Klinik bulgular incelendiğinde 41 (%22,9) hastada posterior sineşi (Resim 1), 36 (%39,5) hastada ataklar sırasında fibrin (Resim 2) ve 7 gözde hipopiyon (%3,9) (Resim 3) izlendi. Otuz beş gözde (%85,4) posterior sineşilerin başvuru esnasında var olduğu, 6 gözde (%14,6) ise takipler esnasında geliştiği saptanmıştır. GİB, 17 (%18,6) hastada atak esnasında üveit saptanan gözde üveit saptanmayan göze göre ³5 mmHg daha düşük iken; 15 (%16,4) hastada ³5 mmHg daha yüksekti. Arka segment bulguları incelendiğinde 1 hastada maküler ödem geliştiği görüldü.

Geçirilen ortalama atak sayısı yılda 1,93±1,45 idi ve tüm hastalar takipleri süresince en az 1 atak geçirmişti. Atakların mevsimsel dağılımı incelendiğinde en sık olarak kış aylarında (%47), takiben sırasıyla yaz (%27,3), bahar (%16,2) ve sonbahar aylarında (%9,5) gerçekleştiği belirlendi.

Uygulanan medikal tedaviler incelendiğinde tüm olgulara akut atak esnasında enflamasyonun şiddetine uygun dozajda topikal steroid ve sikloplejik ajan verildiği buna ek olarak 23 (%12,8) göze ön segment enflamasyonunun şiddeti nedeniyle subkonjonktival enjeksiyon, 1 (%0,6) göze maküla ödemi nedeniyle subtenon enjeksiyon, 9 (%5,0) göze oküler hipertansiyon nedeniyle topikal antiglokomatöz tedavi verildiği saptandı. Yirmi dokuz (%31,8) hastada tedaviye enflamasyonun şiddetine göre 2x1 veya 3x1 dozajlarında oral indometazin eklenmişti. Beş (%5,5) hastada oküler enflamasyonun şiddeti, 1 (%1,1) hastada ise maküler ödem gelişimi nedeniyle toplamda 6 (%6,6) hastaya oral steroid tedavisi verildiği görüldü. AS tanısı olan tüm olgular salazoprin kullanmaktaydı. Romatoloji bölümünce 2 (%2,2) hastaya oral steroid, 3 (%3,3) hastaya metotreksat, 1 (%1,1) hastaya siklosporin ve 1 (%1,1) hastaya da infliksimab tedavileri uygulanmaktaydı.

Eşlik eden sistemik hastalıklar değerlendirildiğinde, 24 hastanın (%26,3) AS, 8 hastanın indiferansiye spondiloartropati, 2 hastanın romatoid artrit, 1 hastanın psöriazis ve 1 hastanın da Crohn tanısı olduğu görüldü. Fibrinöz reaksiyon ve AS birlikteliği incelendiğinde, fibrinöz bulguların varlığının AS birlikteliği ile ilişkili olmadığı saptandı (p=0,291) (Tablo 3). Oküler komplikasyon sıklıkları Tablo 4’te gösterilmektedir. İzlem süresince gelişen en sık komplikasyonlar komplike katarakt (n=12, %6,7) ve oküler hipertansiyon (n=15, %8,3) olarak kaydedildi. Sekiz (%4,4) göze fakoemülsifikasyon ve göz içi lens implantasyonu uygulanırken, 1 (%0,56) göze sekonder glokom nedeniyle trabekülektomi uygulandı.

Tartışma

HLA-B27 pozitifliği ve üveit, AS, reaktif artrit, ülseratif kolit, psöriazis gibi enflamatuvar hastalıklar arasındaki ilişki ilk olarak 1973 yılında tanımlanmıştır.8,9,10,11 HLA-B27 antijeninin prevalansında önemli küresel farklılıklar mevcuttur. Bu farklılıklar da üveitin farklı global paternlerinin gözlenmesine neden olmaktadır. Yalçındağ ve ark.’nın12 Türkiye›de üveitin demografik ve klinik özelliklerini araştırdıkları yayınlarında Türk popülasyonunda HLA-B27 antijeninin prevalansı %6,8, HLA-B27 ilişkili üveit olgularının tüm üveit olguları içerisindeki oranı ise %3,9 olarak belirtilmiştir. Özdal’ın6 üveit epidemiyolojisini araştırdığı çalışmasında ise HLA-B27 ilişkili üveit olgularının tüm üveit olguları içerisindeki oranı %4,6 olarak bulunmuştur. Bizim çalışmamızda HLA-B27 ilişkili üveit olguları tüm üveit olgularımızın %6,3’ünü oluşturmaktaydı. Önceki çalışmalarda daha düşük oranlar bildirilmesi AS ve diğer spondiloartropatiler ile ilişkili üveitlerin dahil edilmemesi ile açıklanabilir.

HLA-B27 ilişkili üveit semptomatik, tek taraflı, ani başlangıçlı ve sınırlı süreli bir ön üveit ile karakterizedir. Bizim çalışmamızda da HLA-B27 ilişkili üveit olgularının başvuru anında semptomatik olduğu, anatomik lokalizasyona göre en sık saptanan üveit tipinin ön üveit olduğu ve olguların büyük çoğunluğunda unilateral tutulumun varlığı gösterilmiştir. Literatürde cinsiyete yönelik dağılım incelendiğinde yayınların çoğunluğunda erkek egemenliği saptanmıştır. Türk popülasyonunda cinsiyete göre dağılım incelendiğinde ise Kazokoglu ve ark.13 hafif bir kadın egemenliği bildirirken, Yalçındağ ve ark.12 ile Tuncer ve ark.14 bizim çalışmamıza benzer şekilde erkek egemenliği saptamışlardır.

HLA-B27 ilişkili üveit olgularının aktif dönemlerinde GİB’nin, siliyer cismin enflamasyonu ve aköz üretimin azalması nedeniyle düşük olması beklenmektedir. van der Veer ve ark.15 HLA-B27 ilişkili ön üveite sekonder hipotoni ve seröz retina dekolmanı gelişen beş olgu; Roe ve ark.16 hipotoni makülopatisi gelişen 1 olgu bildirmiştir. Ancak, trabekülit, enflamatuvar hücrelerin ve atıkların trabeküler ağda birikimi ve/veya steroid kullanımı nedenleriyle GİB yüksek saptanabilmektedir. Bizim olgularımızın da %18,9’unda üveit atağı saptanan gözde GİB daha düşük saptanırken, %16,4’ünde ise daha yüksek saptandı.

HLA-B27 ilişkili üveit olgularında arka segment tutulumu ile ilgili literatür araştırması yapıldığında, Rothova ve ark.17, seronegatif spondiloartropatileri ve/veya HLA-B27 ile ilişkili üveiti bulunan toplam 153 hastada arka segment tutulumu saptamadıklarını, Mapstone ve Woodrow18 ise 51 olgunun sadece 2’sinde (%3,9) tutulum saptadıklarını bildirmişlerdir. Rodriguez ve ark.19, HLA-B27 ile ilişkili üveiti olan 166 hastadan oluşan bir kohort çalışmasında arka segment enflamatuvar bulguları olan 29 hastayı tanımlamış; bu yüksek oranı (%17,4), büyük üçüncü basamak merkez olmaları nedeniyle yönlendirilen olguların zor ve karmaşık olmasına bağlamışlardır. Türkiye’nin büyük üçüncü basamak merkezlerinden biri olan kliniğimizde ise 2 hastada vitreus bulanıklığı ve retinal vaskülitin de eşlik ettiği panüveit ve sadece 1 hastada şiddetli ön segment reaksiyonuna eşlik eden maküla ödemi gözlenmiştir.

Türk hasta popülasyonunda HLA B27 pozitif ve negatif AÖÜ olgularının klinik özelliklerinin incelendiği bir çalışmada, HLA-B27 pozitif AÖÜ olgularının %7’sinde eş zamanlı bilateral AÖÜ saptanırken, bizim çalışmamızda bu oran daha yüksek (%31,8) tespit edildi.14

Çeşitli çalışmalarda HLA-B27 ile ilişkili AÖÜ olgularının %22-39’unda AS varlığı tespit edilmiş,19,20,21 Tuncer ve ark.’nın14 Türk popülasyonunda yaptıkları çalışmada bu oran %43 olarak saptanmış, bizim serimizde ise bu oran %26 olarak tespit edilmiştir. HLA-B27 pozitif AÖÜ olgularında, üveitin olguların yarısında spondilit başlangıcından önce gelişebileceği ve üveit ile spondilitik başlangıç arasında ortalama üç yıllık süre olabileceği gösterilmiştir.22,23,24 Bulgularımız da HLA-B27 ilişkili üveit olgularının tamamında dikkatli bir hikaye ile eşlik edebilecek sistemik hastalıklar için kapsamlı bir incelemenin yapılmasının önemini desteklemektedir. Sistemik hastalığı olan HLA-B27 pozitif hastalarda üveit ataklarının tekrarlama olasılığının, sistemik bulgulara sahip olmayanlara göre daha fazla olduğunu gösteren yayınlar mevcut olsa da20,25 Gehlen ve ark.26 üveitin aktivitesinin mutlaka sistemik HLA-B27 ilişkili hastalığın aktivitesi ile ilişkili olmayacağını belirtmişlerdir. Çalışmamızda sistemik hastalığı olan olgular ile olmayanlar arasında atak sayısı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p>0,05).

HLA-B27 ilişkili üveit olgularında enflamasyon sıklıkla topikal tedaviye iyi yanıt vermektedir. Ancak, olgular bazen hipopiyon, ön kamarada fibrinöz reaksiyon, seklüzyo pupilla oluşumu ile başvurmaktadırlar ki bu olgularda topikal tedaviye yanıt yeterli olmamaktadır. Power ve ark.,20 ön kamarada hipopiyon ile başvuran ön üveit olgularının %14,1’inde, D’Alessandro ve ark.27 ise %14,5’inde HLA-B27 antijenini pozitif bulmuşlardır. Bizim serimizde ise olguların %3,4’ünde hipopiyon gözlenmiştir. Granülomatöz keratik presipitat yokluğunda fibrinöz membran oluşumunun HLA-B27 ilişkili ön üveitin klasik bir sunumu olabileceği belirtilmiştir.18 Ancak, Huhtinen ve Karma28 HLA-B27 pozitif tek taraflı AÖÜ olgularında (%43), idiyopatik HLA-B27 negatif tek taraflı AÖÜ olgularına (%55) kıyasla fibrinöz reaksiyon varlığının daha sık görülmediğini bildirmişlerdir. Tuncer ve ark.’nın14 Türk popülasyonunda yaptıkları çalışmada HLA-B27 pozitif üveit olgularının %39’unda fibrinöz reaksiyon tespit edilmiş, bizim serimizde de bu oran %39,5 olarak gözlenmiştir.

Literatür incelendiğinde AÖÜ ataklarının mevsimsel dağılımındaki değişiklikleri inceleyen çalışmalar görülmektedir.29,30,31,32 Bu çalışmaların ikisinde AÖÜ ataklarının mevsimsel dağılımında HLA-B27 pozitifliğinin etkisi incelenmiş ancak çelişkili sonuçlar bulunmuştur.29,30 Chung ve ark.’nın31 sadece HLA-B27 pozitif AÖÜ olgularını değerlendirdikleri çalışmalarında aralık-mart (kış) aylarında rekürrens eğiliminin daha fazla olduğu bulunmuştur. AÖÜ olgularında aylık varyasyonun araştırıldığı toplum temelli bir çalışmada iki yıl üst üste aralık ayında AÖÜ atak sayısında istatistiksel olarak anlamlı bir artış bulunmuş, HLA-B27 pozitif ve negatif AÖÜ olgularında aylık varyasyonlar incelendiğinde ise iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı, ancak HLA-B27 pozitif üveit olgularında atakların geç kış döneminde daha fazla tekrarlama eğiliminde olduğu belirtilmiştir.32 Bizim çalışmamızda da atakların mevsimsel dağılımı incelendiğinde benzer şekilde en sık olarak kış aylarında gerçekleştiği görülmüştür. AÖÜ ataklarının mevsimsel dağılımındaki bu farklılık bize çevresel hava koşullarının etkili olabileceğini düşündürebilir.

Sonuç

Sonuç olarak çalışmamız, HLA-B27 ilişkili üveit olgularının ani başlangıçlı, unilateral veya dönüşümlü bilateral tutulum ile seyreden, sınırlı süreli ön segment enflamasyonu ile karakterize olduğunu ve AS başta olmak üzere sistemik hastalıkların üveite eşlik edebileceğini göstermektedir. Görsel prognoz, gelişen komplikasyonlara rağmen enflamasyonun kontrolünü sağlayacak uygun tedaviler yardımı ile iyi sonuçlanmaktadır.

Etik

Etik Kurul Onayı: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kinik Araştırmalar Etik Kurulu E-15-670.

Hasta Onayı: Her katılımcıdan yazılı bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.

Yazarlık Katkıları

Cerrahi ve Medikal Uygulama: Müge Pınar Çakar Özdal, Konsept: Müge Pınar Çakar Özdal, Dizayn: Müge Pınar Çakar Özdal, Veri Toplama veya İşleme: Merve İnanç, Mert Şimşek, Analiz veya Yorumlama: Müge Pınar Çakar Özdal, Merve İnanç, Literatür Arama: Merve İnanç, Yazan: Merve İnanç.

Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir.

Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.

References

1
Suttorp-Schulten MS, Rothova A. The possible impact of uveitis in blindness: a literature survey. Br J Ophthalmol. 1996;80:844–848. [PMC free article] [PubMed] [Google Scholar]
2
Jabs DA, Nussenblatt RB, Rosenbaum JT; Standardization of Uveitis Nomenclature (SUN) Working Group. Standardization of uveitis nomenclature for reporting clinical data. Results of the First International Workshop. Am J Ophthalmol. 2005;140:509–516. [PubMed] [Google Scholar]
3
Tomkins-Netzer O, Talat L, Bar A, Lula A, Taylor SR, Joshi L, Lightman S. Long-term clinical outcome and causes of vision loss in patients with uveitis. Ophthalmology. 2014;121:2387–2392. [PubMed] [Google Scholar]
4
Chang JH, McCluskey PJ, Wakefield D. Acute anterior uveitis and HLA-B27. Surv Ophthalmol. 2005;50:364–388. [PubMed] [Google Scholar]
5
Ramsay A, Lightman S. Hypopyon uveitis. Surv Ophthalmol. 2001;46:1–18. [PubMed] [Google Scholar]
6
Özdal PÇ. Ön üveitler. Türkiye Klinikleri J Ophthalmol-Special Topics. 2008;1:27–37. [Google Scholar]
7
Wakefield D, Chang JH, Amjadi S, Maconochie Z, Abu El-Asrar A, McCluskey P. What is new HLA-B27 acute anterior uveitis? Ocul Immunol Inflamm. 2011;19:139–144. [PubMed] [Google Scholar]
8
Brewerton DA, Caffrey M, Nicholls A, Walters D, James DC. Acute anterior uveitis and HLA 27. Lancet. 1973;302:994–996. [PubMed] [Google Scholar]
9
Brewerton DA, Hart FD, Nicholls A, Caffrey M, James DC, Sturrock RD. Ankylosing spondylitis and HL-A 27. Lancet. 1973;301:904–907. [PubMed] [Google Scholar]
10
Brewerton DA, Caffrey M, Nicholls A, Walters D, James DC. HLA 27 and arthropathies associated with ulcerative colitis and psoriasis. Lancet. 1974;303:956–958. [PubMed] [Google Scholar]
11
Brewerton DA, Caffrey M, Nicholls A, Walters D, Oates JK, James DC. Reiter’s disease and HL-A 27. Lancet. 1973;302:996–998. [PubMed] [Google Scholar]
12
Yalçındağ FN, Özdal PC, Özyazgan Y, Batıoğlu F, Tugal-Tutkun I; BUST Study Group. Demographic and Clinical Characteristics of Uveitis in Turkey: The First National Registry Report. Ocul Immunol Inflamm. 2016;26:17–26. [PubMed] [Google Scholar]
13
Kazokoglu H, Onal S, Tugal-Tutkun I, Mirza E, Akova Y, Ozyazgan Y, Soylu M, Batioglu F, Apaydin C. Demographic and clinical features of uveitis in tertiary centers in Turkey. Ophthalmic Epidemiol. 2008;15:285–293. [PubMed] [Google Scholar]
14
Tuncer S, Adam YS, Urgancioglu M, Tugal-Tutkun I. Clinical features and outcomes of HLA-b27-positive and HLA-B27-negative acute anterior uveitis in a Turkish patient population. Ocul Immunol Inflamm. 2005;13:367–373. [PubMed] [Google Scholar]
15
van der Veer EG, Keunen JE, Rothova A. Severe HLA B27- associated uveitis complicated by hypotony, serous retinal detachment, and ciliochoroidal effusion. Ocul Immunol Inflamm. 2014;22:23–26. [PubMed] [Google Scholar]
16
Roe R, Branco BC, Cunningham ET Jr. Hypotony maculopathy in a patient with HLA-B27-associated uveitis. Ocul Immunol Inflamm. 2008;16:107–108. [PubMed] [Google Scholar]
17
Rothova A, Buitenhuis HJ, Meenken C, Brinkman CJ, Linssen A, Alberts C, Luyendijk L, Kijlstra A. Uveitis and systemic disease. Br J Ophthalmol. 1992;76:137–141. [PMC free article] [PubMed] [Google Scholar]
18
Mapstone R, Woodrow JC. HL-A 27 and acute anterior uveitis. Br J Ophthalmol. 1975;59:270–275. [PMC free article] [PubMed] [Google Scholar]
19
Rodriguez A, Akova YA, Pedroza-Seres M, Foster CS. Posterior segment ocular manifestations in patients with HLA-B27-associated uveitis. Ophthalmology. 1994;101:1267–1274. [PubMed] [Google Scholar]
20
Power WJ, Rodriguez A, Pedroza-Seres M, Foster CS. Outcomes in anterior uveitis associated with the HLA-B27 haplotype. Ophthalmology. 1998;105:1646–1651. [PubMed] [Google Scholar]
21
Rothova A, van Veenendaal WG, Linssen A, Glasius E, Kijlstra A, de Jong PT. Clinical features of acute anterior uveitis. Am J Ophthalmol. 1987;103:137–145. [PubMed] [Google Scholar]
22
Tay-Kearney M, Schwam BL, Lowder C, Dunn JP, Meisler DM, Vitale S, Jabs DA. Clinical features and associated systemic diseases of HLA-B27 uveitis. Am J Ophthalmol. 1996;121:47–56. [PubMed] [Google Scholar]
23
Wakefield D, Easter J, Penny R. Clinical features of HLA B27 anterior uveitis. Aust J Ophthalmol. 1984;12:191–196. [Google Scholar]
24
Brewerton DA, Caftrey M, Nicholls A, Caffrey M, Walters D, James DC. Acute anterior uveitis and HLA B27. Lancet. 1973;2:994–996. [PubMed] [Google Scholar]
25
Monnet D, Breban M, Hudry C, Dougados M, Brézin AP. Ophthalmic findings and frequency of extraocular manifestations in patients with HLAB27 uveitis: a study of 175 cases. Ophthalmology. 2004;111:802–809. [PubMed] [Google Scholar]
26
Gehlen M, Regis KC, Skare TL. Demographic, clinical, laboratory and treatment characteristics of spondyloarthritis patients with and without acute anterior uveitis. Sao Paulo Med J. 2012;130:141–144. [PubMed] [Google Scholar]
27
D’Alessandro LP, Forster DJ, Rao NA. Anterior uveitis and hypopyon. Am J Ophthalmol. 1991;112:317–321. [PubMed] [Google Scholar]
28
Huhtinen M, Karma A. HLA-B27 typing in the categorisation of uveitis in a HLA-B27 rich population. Br J Ophthalmol. 2000;84:413–416. [PMC free article] [PubMed] [Google Scholar]
29
Ebringer R, White L, McCoy R, Tait B. Seasonal variation of acute anterior uveitis: differences between HLA-B27 positive and HLA-B27 negative disease. Br J Ophthalmol. 1985;69:202–204. [PMC free article] [PubMed] [Google Scholar]
30
Rothova A, van Veenedaal WG, Linssen A, Glasius E, Kijlstra A, de Jong PT. Clinical features of acute anterior uveitis. Am J Ophthalmol. 1987;103:137–145. [PubMed] [Google Scholar]
31
Chung YM, Yeh TS, Liu JH. Clinical manifestations of HLA-B27-positive acute anterior uveitis in Chinese. Zhonghua Yi Xue Za Zhi (Taipei). 1989;43:97–104. [PubMed] [Google Scholar]
32
Levinson RD, Greenhill LH. The monthly variation in acute anterior uveitis in a community-based ophthalmology practice. Ocul Immunol Inflamm. 2002;10:133–139. [PubMed] [Google Scholar]