Türkiye ve Avustralya’da Trahom-İki Ülkenin Hikayesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Derleme
P: 300-303
Eylül 2010

Türkiye ve Avustralya’da Trahom-İki Ülkenin Hikayesi

Turk J Ophthalmol 2010;40(5):300-303
1. Medical Teaching And Administration Unit, Royal Prince Alfred Hospital, University Of Sydney, Sydney, Australia
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 24.05.2010
Kabul Tarihi: 26.06.2010
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Trahom, dünya'da bulaşıcı körlüğe en fazla neden olan ve en fakir bölgeleri etkileyen bir hastalıktır. Türkiye, Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Endeksi’ne göre, dünyanın gelişmiş 79. ülkesidir. Söz konusu endeks, ortalama yaşam süresi, eğitim seviyesi ve gayrisafi yurtiçi hasıla gibi insani gelişimi ölçen değişkenler ile oluşturulmuştur. Kısıtlı kaynaklarına rağmen, Türkiye trahom tedavisinde yüksek başarı elde etmiştir. Cumhuriyet’in kuruluşunda, özellikle Güneydoğu Anadolu’da evrensel ve endemik bir hastalık olan trahom, yaygın olduğu bölgelerdeki nüfusun %70’inde görülmekte iken, bu oran 1970’li yıllarda %2 seviyesine kadar düşmüştür. Avustralya ise Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Endeksi’ne göre dünyanın ikinci gelişmiş ülkesi olmasına rağmen, benzer gelişmişlik düzeyinde yer alan ülkeler içerisinde trahom hastalığından kaynaklanan körlük gözlemlenen tek ülkedir. Özellikle Aborjin toplumunda hastalığın oranı son 30 yıldır değişmemiş ve bazı bölgelerde %40’a ulaşmıştır. Türkiye’nin trahom ile mücadelesindeki başarısının en önemli nedeni olarak “Trahom Mücadele Teşkilatı” (TMT) görülmektedir. TMT hastahane, dispanser ve köy tedavi evlerinin sayısını yıldan yıla arttırarak, etkin bir şekilde hasta taraması ve tedavisi uygulamıştır. Söz konusu teşkilatın başarısı sosyoekonomik kalkınma ve insanların kullanımına bol miktarda temiz su sağlayan Gündeydoğu Anadolu Projesi gibi ulusal programlarla pekişmiştir. Buna karşılık 2006 yılına kadar ulusal bir tedavi kampanyası dahi uygulanmayan Avustralya’da hastalık ile mücadele etkisiz ve yetersiz kalmıştır. Bu sorun Avustralya’daki Aborjinlerin ülkenin en fakir, en sıcak ve hastalığın yayılması için en ideal ortamlarda yaşamlarını sürdürmelerinden şiddetlenmektedir. Nitekim Türkiye’nin yürütmüş olduğu trahom ile mücadele programı, Avustralya’nın sosyoekonomik problemlerini aşması için gerekli olan acil ve kalıcı halk sağlık müdahalesine bir örnek model olarak kullanılabilir. Aksi taktirde, dünyanın ikinci gelişmiş ülkesindeki bu acı gerçek daha da kötü bir hal alabilir.