Sayın Editör,
Türk Oftalmoloji Dergisinin son sayısında yayımlanan “Primer açık açılı glokom ve psödoeksfoliatif glokomda, mitomisin c’li trabekülektominin maküler kalınlık üzerine olan etkisinin kıyaslanması” başlıklı makaleyi ilgi ile okudum.1 Çalışmada psödoeksfoliatif glokomlu ve primer açık açılı glokomlu olgularda mitomisin C’li (mit C) trabekülektomi cerrahisinin merkezi makula kalınlığı (MMK) üzerine etkisi karşılaştırılmıştır. Tüm olgulara mit C 0.2 mg/ml, 2 dakika uygulandığı anlaşılmaktadır. Yazarların her iki grup glokomlu olgular için mit C kullanılan trabekülektomi sonrası göz içi basıncının (GİB) daha fazla düşeceği, ayrıca daha yoğun inflamasyon ve bunlara bağlı olarak maküler ödemin daha sıklıkla gelişeceği hipotezi ile çalışmayı tasarladıkları anlaşılmaktadır. Aralarındaki fark anlamlı olmamakla birlikte grupların her ikisinde de postoperatif MMK artışı olduğu görülmektedir. Araştırmacıların çalışmada MMK’in olası etyopatogenezinde işaret ettikleri unsurlardan başka, bizzat mit C’nin kendiside bu cerrahiden sonra makulaya etki edebilir. Episkleraya belirli bir süre uygulanan düşük dozlardaki mit C’nin buradan daha derin dokulara penetre olabileceği ve silier cisim üzerine etki ederek aköz yapımını inhibe edebileceği bilinmektedir.2-4 Mit C’nin glokom cerrahisinde iyi bilinen antifibrotik etkisi yanında aköz baskılayıcı özelliği de postoperatif GİB düşmesinde etkili ve yararlı bir özelliğidir. Bu kemoterapötik ajanın postoperatif hipotoniye katkısı ile birlikte doğrudan makula üzerinde olası toksik etkisi de MMK artışına yol açabilir. Bu nedenle trabekülektomi yapılan olgularda mit C’nin doğrudan makula üzerine etkilerini değerlendiren çalışmalara gereksinim vardır.