Sferik Kontakt Lens Kullanan Hastalarda Farklı Kontakt Lens Tasarımlarının Görme Kalitesine Olan Etkisi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 321-325
Ekim 2013

Sferik Kontakt Lens Kullanan Hastalarda Farklı Kontakt Lens Tasarımlarının Görme Kalitesine Olan Etkisi

Turk J Ophthalmol 2013;43(5):321-325
1. Fatih Sultan Mehmet Egitim Ve Arastirma Hastanesi, Göz Klinigi, Istanbul, Türkiye
2. Bilim Üniversitesi, Florance Nightingale Hastanesi, Göz Klinigi, Istanbul, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 02.02.2013
Kabul Tarihi: 19.03.2013
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Yumuşak sferik kontakt lens kullananlarda farklı lens tasarımlarının görme kalitesi üzerinde oluşturduğu değişikliklerin saptanması.

Gereç ve Yöntem:

Kliniğimiz kontakt lens birimine başvuran 20 hastanın 40 gözü çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya alınan hastalarda refraktif hata değerleri -0,50 ile -6,0 diyoptri (D) arası miyopi ve - 0,75 dioptriden az astigmatizma idi. Hastalara, asferik tasarımlı Balafilcon A (Purevision- Baush & Lomb) ve sferik tasarımlı Senofilcon A (Acuvue Oasys- Johnson & Johnson) randomize sıra ile uygulandı. Hastaların tashihsiz, gözlüklü ve Balafilcon A ve Senofilcon A lens takılı iken Snellen eşelinde görme keskinlikleri, Bailey Lovie düşük kontrast eşelinde kontrast duyarlılık değerleri, Nidek Magellan Mapper ile korneal aberasyon(rms) değerleri saptanarak kaydedildi ve sonuçlar karşılaştırıldı.

Sonuçlar:

Çalışmaya dahil edilen hastaların ortalama yaşı 24,55 (±4,63) idi. Hastaların %85’i (n=17) kadın ve %15’i (n=3) erkek idi. Her iki kontakt lens ve gözlük ile en iyi düzeltilmiş görme keskinliği tüm hastalarda tamdı. Düşük kontrastlı ölçümlerde ise her iki kontakt lens ile gözlüğe oranla Bailey-Lovie eşelinde ortalama 4-5 harf artış saptandı. Toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değeri gözlüksüz 0,29±0,10 µm iken, Balafilcon A lensi ile 0,33±0,10 µm, Senofilcon A lensi ile 0,31±0,10 µm olarak bulundu. Aberometrik ölçümlerde lens uygulanması sonrası her iki kontakt lens arasında yüksek sıralı aberasyon değerleri kıyaslandığında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05).

Tartışma:

Her iki kontakt lens ile yüksek ve düşük kontrastlı görme keskinlikleri gözlüğe göre daha iyi düzeyde idi. Asferik ve sferik dizayna sahip kontakt lensler arasında yüksek dereceli aberasyonlar ve görme kalitesi açısından anlamlı fark saptanmadı.

Giriş

Kontakt lensler günümüzde refraktif kusurların düzeltilmesinde sıklıkla kullanılan ve kullanımı giderek artan gereçlerdir. Kontakt lenslerin temel amacı refraktif kusurları düzeltmek ve retinadaki imaj kalitesini arttırmaktır.1 Yumuşak kontakt lens kullanımında başarıyı etkileyen temel faktörler arasında lensin biyouygunluğu, konforu ve görsel performansı önemli bir yer tutmaktadır.2

Kontakt lenslerin görsel performansını araştırmaya yönelik bir çalışmada kontakt lenslerin görsel performansının gözlükle eşit olduğu ifade edilmiştir.1 Yine başka çalışmalar göstermiştir ki görsel performans kontakt lensin sert gaz geçirgen veya yumuşak hidrojel olmasına bağlı olarak farklılık gösterebilir.3,4 Bu çalışmalar ışığında görsel performansın kontakt lens özellikleriyle yakından ilişkili olduğu söylenebilir.

Kontakt lenslerde görsel performansı etkileyen unsurlar arasında lensin üretim metodu, materyali, dizaynı ve stabilizasyon sistemi sayılabilir. Yumuşak kontakt lens üretim endüstrisinde hâlihazırda tornalama, kalıplama ve kalıba döküm gibi farklı metod kullanılmaktadır.5 Bu metodlara ait üretim aşamasındaki değişiklikler farklı optik kaliteye sahip kontakt lensler ortaya çıkmasına neden olur ve bunun da görme kalitesini etkileyebilir.6-7

Bir kontakt lens kullanıcısı için lensin görme kalitesine olan etkisi sadece o gözün refraktif özellikleriyle sınırlı kalmamakla beraber aynı zamanda lensin üretim materyali, üretim metodu, dizaynı, kornea ve gözyaşı film tabakasıyla olan etkileşimiyle de yakından ilişkilidir.5 Bizde yapmış olduğumuz bu çalışmayla farklı dizayna sahip sferik yumuşak kontakt lensleri karşılaştırarak lens dizaynının görme kalitesine olan etkilerini değerlendirmeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem

Prospektif olarak yapılan bu çalışmaya Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kontakt Lens birimine Mayıs 2010 - Mart 2011 tarihleri arasında başvuran 20 kontakt lens kullanıcısının 40 gözü dahil edildi. Hastalar; tam bir göz muayenesi sonrası, kontakt lens kullanması için herhangi bir kontrendikasyonu olmayan, oküler cerrahi geçirmemiş, okuler yüzey problemi olmayan, retina bozukluğu olmayan, katarakt, kuru göz, glokom vs. hastalığı olmayan, 18 yaşından büyük, sferik refraksiyonu -0,50 ile -6,0 dioptri arasında, -0,75 dioptriden az astigmatizması olan kontakt lens kullanıcıları arasından rastgele seçildi. Her hasta kendisine uygulanacak olan çalışma protokolü ile ilgili bilgilendirildikten sonra yazılı onam formu imzalatıldı.

Birinci vizitte hastaların refraktif kusurları belirlendikten sonra gözlüklü ve gözlüksüz Snellen eşelinde görme keskinliği, Bailey- Lovie düşük kontrast eşelinde okuyabildikleri toplam harf sayısı ve kontakt lenssiz wavefront aberometri (Nidek Magellan Mapper) ölçümleri yapılarak kaydedildi. Hastaların en iyi düzeltilmiş görme keskinliğini sağlayan kontakt lens diyoptrilerinin belirlenmesinden ardından hastalara asferik tasarımlı Balafilcon A (Purevision Baush & Lomb) veya sferik tasarımlı Senofilcon A (Acuvue Oasys Johnson & Johnson) randomize olarak takıldı. Bir haftalık kullanım sürecinin ardından ikinci vizitte hastalara kontakt lensler takılı iken Snellen eşelinde görme keskinliği, Bailey- Lovie düşük kontrast eşelinde okuyabildikleri toplam harf sayısı ve wavefront aberometri (Nidek Magellan Mapper) ölçümleri yapılarak kaydedildi. Ölçümler sonrasında hastaların lensleri diğer dizayna sahip kontakt lensle değiştirildikten sonra bir haftalık kullanımın ardından üçüncü vizitte hastalara daha önce yapılan görme keskinliği, kontrast duyarlılık ve aberometri ölçümleri tekrarlanarak değerler kaydedildi.

Wavefront analizleri ve ölçümleri Hartmann - Shack teknolojisi ile çalışan Nidek Magellan Mapper ile yapıldı. Ölçümler 5 mm pupil çapından aberasyonları belirlemek üzere Zernike katsayıları ile yapıldı. Sferik aberasyon, koma, trefoil, irregular astigmatizma ve total yüksek sıralı aberasyonların ortalama RMS (Root Mean Square) değerleri ölçülerek kaydedildi.

Çalışmada kullanılan kontakt lensler asferik tasarımlı Balafilcon A (Purevision Baush & Lomb) ve sferik tasarımlı Senofilcon A (Acuvue Oasys Johnson & Johnson) özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir.

Çalışmada elde edilen veriler değerlendirilirken, istatistiksel analizler için “Statistical Package for Social Sciences for Windows 17.0” (SPSS17inc) programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metot (Ortalama, Standart sapma, oransal dağılım) kullanıldı. Kalitatif (nitel) değişkenler değerlendirilirken Ki-kare testi kullanıldı. Kantitatif (nicel) değişkenler değerlendirilirken Independent-T test ve paired t test kullanıldı. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p<0,05 önem seviyesinde değerlendirildi.

Bulgular

Çalışmaya dahil edilen 18 ila 36 yaş arasındaki hastaların (N=20) yaş ortalaması 24,55 (±4,63) idi. Hastaların cinsiyetleri incelendiğinde %85’inin kadın (n=17) ve %15’inin erkek (n=3) olduğu görüldü. Çalışmaya katılan hastaların ortalama sferik refraksiyon kusurları -2,657±1,36 D ortalama silindirik refraksiyon kusurları -0,37±0,12 dioptri idi. Hastaların en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri gözlüklü, Balafilcon A (Purevision Baush & Lomb) takılı iken ve Senofilcon A (Acuvue Oasys Johnson & Johnson) takılı iken Snellen eşelinde 10/10 olarak bulundu. Hastaların gözlüklü, Balafilcon A (Purevision Baush & Lomb) ve Senofilcon A (Acuvue Oasys Johnson & Johnson) takılı iken görme keskinliği ölçümleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak bir fark saptanmadı (p>0,05).

Hastaların ortalama kontrast duyarlılık harf sayıları gözlüksüz 12,37±10,66, gözlüklü 44,05±4,96, Balafilcon A (Purevision Baush & Lomb) takılı iken 48,82±4,98 ve Senofilcon A (Acuvue Oasys Johnson & Johnson) takılı iken 48,47±5,05 olarak ölçüldü. Gözlüksüz kontrast duyarlılık düzeyleri gözlük ve kontakt lenslerle karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük olarak bulundu (p<0,05). Gözlüklü kontrast duyarlılık düzeyleri kontakt lensler ile karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Balafilcon A (Purevision Baush & Lomb) ve Senofilcon A (Acuvue Oasys Johnson & Johnson) takılı iken ölçülen kontrast duyarlılık düzeyleri birbiri ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (Grafik 1) (p>0,05).

Wavefront aberometri analizleri sonucu elde edilen ortalama RMS değerleri Tablo 2’de gösterilmektedir. Gözlüksüz sferik aberasyon ortalama RMS değeri 0,11±0,14 µm iken, Balafilcon A ile yapılan ölçümlerde sferik aberasyon ortalama RMS değeri 0,10±0,17 µm, Senofilcon A lens ile yapılan ölçümlerde ise sferik aberasyon ortalama RMS değeri 0,09±0,12 µm olarak bulundu. Sferik aberasyon değerlerinin gözlüksüz, Balafilcon A ve Senofilcon A lens kullanılarak yapılan ölçümlerinin ayrı ayrı ortalamaları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığa rastlanmadı (p>0,05).

Gözlüksüz koma ortalama RMS değeri 0,14±0,06 µm iken, Balafilcon A ile yapılan ölçümlerde koma ortalama RMS değeri 0,16±0,06 µm, Senofilcon A lens ile yapılan ölçümlerde ise koma ortalama RMS değeri 0,14±0,07 µm olarak bulundu. Koma değerlerinin gözlüksüz, Balafilcon A ve Senofilcon A lens kullanılarak yapılan ölçümlerinin ayrı ayrı ortalamaları karşılaştırıldığında Balafilcon A lens ile yapılan ölçülen ortalama koma değerinin Senofilcon A lens kullanılarak yapılan ölçümlerden istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu bulundu (p=0,037).

Gözlüksüz trefoil ortalama RMS değeri 0,11±0,07 µm olarak ölçülürken, Balafilcon A ile yapılan ölçümlerde trefoil ortalama RMS değeri 0,13±0,09 µm, Senofilcon A lens ile yapılan ölçümlerde trefoil ortalama RMS değeride 0,12±0,07 µm olarak bulundu. Trefoil değerlerinin gözlüksüz, Balafilcon A ve Senofilcon A lens kullanılarak yapılan ölçümlerinin ayrı ayrı ortalamaları karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık saptanmadı.

Gözlüksüz düzensiz astigmatizma ortalama RMS değeri 0,14±0,08 µm iken, Balafilcon A ile yapılan ölçümlerde düzensiz astigmatizma ortalama RMS değeri 0,17±0,08 µm, Senofilcon A lens ile yapılan ölçümlerde düzensiz astigmatizma ortalama RMS değeri 0,17±0,08 µm olarak bulundu. Düzensiz astigmatizma değerlerinin gözlüksüz, Balafilcon A ve Senofilcon A lens kullanılarak yapılan ölçümlerinin ayrı ayrı ortalamaları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığa rastlanmadı (p>0,05).

Gözlüksüz toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değeri 0,29±0,10 µm iken, Balafilcon A ile yapılan ölçümlerde toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değeri 0,33±0,10 µm, Senofilcon A lens ile yapılan ölçümlerde toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değeri 0,31±0,10 µm olarak bulundu. Her iki kontakt lenslerle yapılan toplam yüksek sıralı aberasyon değerleri birbiri ile karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark gözlenmedi.

Çalışmaya katılan bir hastamızın lens öncesi ve sonrası wavefront ölçümleri Şekil 1, 2, 3 de gösterilmiştir.

Tartışma

Görme kalitesi; bireyin yaşı, pupil genişliği, ortam aydınlığı, kontrast hassasiyeti gibi birçok faktörden etkilenmekte; değişken koşullarda bireyler maksimum görme düzeylerine ulaşamayarak parlama, saçılma ve gölgelenme gibi çeşitli görsel olaylardan şikayetçi olabilmektedirler.8 Bu şikâyetlerin oluşmasındaki ana sebebin yüksek sıralı aberasyonlar olduğu düşünülmektedir. Yüksek sıralı aberasyonlar arasında; sferik aberasyon, koma (virgül), trefoil, düzensiz astigmatizma ve diğer yüksek sıralı aberasyonlar sayılabilir. Günümüzde asferik ön yüzey tasarımları ile göz içi merceklerinde ve kontakt lenslerde sferik aberasyonu azaltmak ve görme kalitesini arttırmak hedeflenmektedir. Yüksek sıralı aberasyonlar çeşitli yöntemlerle ölçülebilmekle beraber günümüzde en sık kullanılan yöntem Hartmann-Shack wavefront teknolojisidir.9 Yüksek sıralı aberasyonların kontakt lenslerdeki görme kalitesini etkilediği geçmiş birçok çalışmada gösterilmiştir.5-10

Efron ve ark.’nın2 asferik yumuşak kontakt lenslerin görsel performansını araştırdıkları çalışmalarında -2,00 D miyopisi olan 10 hasta ve -5,00 D miyopisi olan 10 hastaya sferik ve asferik tasarımlı iki ayrı lensi bulunan Biomedics 55 kontakt lensi uygulayarak fotopik ve mezopik şartlarda görme keskinlikleri ve kontrast duyarlılık düzeyleri ölçülmüş ve asferik dizayn ile sferik dizayn arasında görme keskinliği açısından bir fark bulunamamıştır. Vaz ve ark.’nın11 asferik ve sferik dizayna sahip yumuşak kontakt lens kullanıcılarında düşük ve yüksek kontrastta görme keskinliğini araştırdıkları çalışmalarında sferik ve asferik dizayna sahip Frequency 55 kontakt lensleri kıyaslanmış ve istatistiksel açıdan belirgin bir fark bulunamamıştır. Bizim çalışmamızda da bu iki geçmiş çalışmada olduğu gibi sferik ve asferik dizayna sahip kontakt lenslere ait fotopik şartlardaki görme keskinliklerinde herhangi bir fark saptanmadı. Her ne kadar görme keskinliği, görme kalitesinin yegâne göstergesi olmasa da tüm hastalarımızda elde etmiş olduğumuz görme keskinliği ölçümleri her iki kontakt lens için yeterli düzeyde ve tatmin ediciydi.

Yüksek kontrast altında yapılan görme keskinliği ölçümü bize günlük hayatta şikayet konusu olan araba kullanma, loş ışıkta okuma gibi farklı ortamlarda yapılan işlerdeki görsel performans hakkında bilgi vermez . Bu yüzden düşük kontrast eşellerinde kontrast duyarlılık ölçümleri görme kalitesi hakkında bilgi vermesi açısından değerlidir. DeBrabander12 ve arkadaşlarının, sferik aberasyon kontrollü yumuşak kontakt lenslerde kontrast duyarlılığı değerlendirdikleri çalışmalarında 61 ametropik göz araştırılmış ve sferik aberasyon kontrollü kontakt lens kullanılan hastaların yaklaşık olarak %30’unda daha iyi kontrast duyarlılık düzeylerine ulaşıldığı bildirilmiştir. Millodot ve arkadaşlarının13 yapmış olduğu bir başka çalışmada da kontrast duyarlılık düzeylerinin farklı koşullardan etkilenebileceği ortaya konulmuştur. Bizim çalışmamızdaki kontrast duyarlılık düzeyleri incelendiğinde gözlüksüz ölçümlerin, gözlükle ve her iki gruptaki farklı iki tip kontakt lense oranla istatistiksal açıdan belirgin olarak düşük olduğu tespit edildi. Saraç ve arkadaşlarının14 düşük astigmatlı olgularda torik ve sferik yumuşak kontakt lenslerin görsel performans ve wavefront aberasyon üzerine etkilerini değerlendirdikleri çalışmalarında gözlükle elde edilen kontrast duyarlılık düzeylerinin kontakt lenslere oranla daha iyi olduğu bulunmuş olup bu sonuç bizim çalışmamızdaki sonuçlarla çelişmektedir. Bizim çalışmamızda elde etmiş olduğumuz kontrast duyarlılık düzeyleri göz önüne alındığında hastaların gözlüklü ve kontakt lenslerle olan kontrast duyarlılık düzeyleri, Saraç ve ark.’nın14 çalışmasındaki sonuçların aksine, kontakt lenslerde daha iyi olarak bulundu. Her iki grupta da hastaların kontakt lenslerle ortalama 5 harf kazandıkları ve kontrast duyarlılığın kontakt lenslerle daha yüksek olduğu görüldü. Kontakt lensler birbirleriyle kıyaslandığında ise herhangi bir farklılık göze çarpmamaktadır.

Efron ve arkadaşlarının2 yapmış olduğu çalışmada; fotopik koşullarda toplam yüksek sıralı aberasyonların sferik tasarımlı lenslerde çıplak göze oranla daha yüksek olarak bulunmuş, ancak sferik lens, asferik lens ve çıplak göze ait toplam yüksek sıralı aberasyon değerleri karşılaştırıldığında herhangi bir farklılığa rastlanılmamıştır. Roberts10 ve arkadaşlarının 15 hastanın 30 gözünü dahil ederek yapmış oldukları ve miyopik gözlerde yumuşak kontakt lenslerle indüklenen yüksek sıralı aberasyonları ölçtükleri çalışmalarında; hidrojel kontakt lens takıldıktan sonra toplam yüksek sıralı aberasyonların istatistiksel olarak anlamlı derecede arttığı bulunmuştur. Bizim çalışmamızda da tıpkı Efron2 ve Roberts10’a ait çalışmalarda olduğu gibi toplam yüksek sıralı aberasyon değerlerinin, sferik ve asferik lens takılan hastalarda daha yüksek olarak bulunmasına rağmen kontakt lensler ve çıplak gözle yapılan ölçümler birbiri ile kıyaslandığında anlamlı bir farklılığa rastlanılmadı. Ayrıca Efron ve arkadaşlarının2 aksine bizim çalışmamızda çıplak gözle yapılan sferik aberasyon ölçümleri sferik ve asferik lens ile yapılan ölçümlerden bir miktar yüksek gibi gözükse de istatistik açıdan anlamlı olarak bulunmadı. Sferik ve asferik dizayna sahip lenslere ait sferik aberasyon ölçümleri birbirleri ile karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmadı. Asferik ve sferik lens tasarımları arasında sferik aberasyon değerlerinde fark saptanmamasının olası bir sebebi bizim hasta grubumuzun nispeten düşük miyopisi olan hastalardan oluşması olduğunu düşünmekteyiz. Çalışmamıza katılan hastaların ortalama sferik refraksiyon kusurları -2,657±1,36 D ve ortalama silindirik refraksiyon kusurları -0,37±0,12 dioptri idi.

Bizim çalışmamızda, koma düzeylerini karşılaştırdığımızda asferik tasarımlı Balafilcon A ile alınan koma değerleri senofilcon A’ya oranla istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu. Buradan asferik tasarımın sferik lens kullanıcılarında komayı indüklediği sonucuna varılabilir. Ancak bunun kanıtlanabilmesi için daha geniş hasta serilerinin dahil edildiği çalışmalara ihtiyaç vardır.a

Düzensiz astigmatizma değerleri açısından bakıldığında sferik ve asferik dizayna sahip kontakt lenslere ait ölçümlerde istatistiksel açıdan bir farka rastlanılmadı. Bu sonuç çalışmamıza katılan hastaların ortalama astigmatizma düzeylerinin düşük olması ile ilişkilendirilebilir.

Toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değerlerinin gözlüksüz, Balafilcon A ve Senofilcon A lens kullanılarak yapılan ölçümlerinin ayrı ayrı ortalamaları karşılaştırıldığında da istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığa rastlanmadı (p>0,05). Gözlüksüz toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değeri 0,29±0,10 µm iken, Balafilcon A ile yapılan ölçümlerde toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değeri 0,33±0,10 µm, Senofilcon A lens ile yapılan ölçümlerde toplam yüksek sıralı aberasyon ortalama RMS değeri 0,31±0,10 µm olarak bulundu.

Bu çalışmadaki bulgular göz önüne alındığında; görsel performans açısından farklı lens tasarımlarına ait görme keskinliği, düşük kontrast duyarlılığı ve aberasyon düzeylerinde belirgin bir fark görülmemiş olup lensler arasındaki muhtelif farklılıkların lenslerin materyal, üretim metodu gibi farklılıklarından kaynaklandığı düşünüldü.