Pterjiumlu Hastalarda Oküler Cevap Analizörü İle Ölçülen Korneal Biyomekanik Özelliklerin Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Orijinal Makale
P: 94-97
Mart 2011

Pterjiumlu Hastalarda Oküler Cevap Analizörü İle Ölçülen Korneal Biyomekanik Özelliklerin Değerlendirilmesi

Turk J Ophthalmol 2011;41(2):94-97
1. Beyoglu Göz Egitim Ve Arastirma Hastanesi, Istanbul, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 13.09.2010
Kabul Tarihi: 13.12.2010
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Pterjiumlu gözlerde Oküler Cevap Analizör (OCA) ile ölçülen korneanın biyomekanik parametrelerini değerlendirmek ve normal gözlerle karşılaştırmak.

Gereç ve Yöntem:

Çalışmaya tek taraflı pterjiumu bulunan 42 hastanın 84 gözü dahil edildi. Pterjiumu olan gözler çalışma grubunu ve aynı hastaların sağlıklı diğer gözleri kontrol grubunu oluşturdu. Tüm olgulara OCA ile ölçüm yapıldı. Kornea düzeltmeli göz içi basıncı (GİBkk), korneal rezistans faktör (KRF) ve korneal histerezis (KH) değerleri kaydedildi. Verilerin istatistiksel analizinde bağımsız örneklem t-testi kullanıldı.

Sonuçlar:

Toplam 42 hastanın (23 kadın, 19 erkek) yaş ortalaması 57±11 (32-73) yıldı. Çalışma grubunda ortalama KH 10,4±2,0 (6,2-14,1) mmHg, KRF 10,3±1,7 (6,5-13,2) mmHg ve GİBkk. 15,2±4,5 (7,6-23,3) mmHg idi. Kontrol grubunda ortalama KH 10,5±2,1 (6,4-14,4) mmHg, KRF 10,5±1,7 (7,4-13,7) mmHg ve GİBkk. 14,9±4,7 (9,1-26,3) mmHg idi. Bu değerlerde, çalışma ve kontrol grubu arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0,05).

Tartışma:

Pterjiumlu gözlerde OCA ile ölçülen korneal biyomekanik parametrelerde normal gözlere göre anlamlı değişim oluşmamaktadır. (Turk J Ophthalmol 2011; 41: 94-7)

Giriş

Pterjiyum, bulber konjonktivanın üçgen şeklinde kornea üzerine yürümesi olup; konjonktivanın substantia propria tabakasının elastik dejenerasyonu ile karakterizedir. Ultraviyole ışınlar gibi faktörlere bağlı olarak aktive olan korneanın ön stromal fibroblastları matriks metalloproteinaz üretimine neden olarak Bowman tabakasında ve stromada değişikliklere neden olmaktadır.1-3

Korneanın yaklaşık %90’nını oluşturan stroma, korneanın saydamlığıyla birlikte mekanik ve refraktif özelliklerini belirleyen ana unsurdur. Ön stroma, kornea şeklinin stabilizasyonundan sorumludur.4 Yaşlanma, korneal patoloji ve cerrahi girişimler gibi kornea stromasını etkileyen durumlarda stromanın lameller organizasyonu etkilenmekte ve bu da korneanın biyomekanik özelliklerini değiştirebilmektedir.4

Oküler Cevap Analizörü (OCA) ile değerlendirilebilen kornea biyomekaniği, göz içi basınç (GİB) ölçümünü ve refraktif cerrahi sonuçlarını etkileyebildiği için son yıllarda üzerinde çok miktarda çalışma yapılan konulardan biri olmuştur.5 Kornea biyomekaniği kornea stromasını etkileyen oküler ve sistemik hastalıklarda değişiklik gösterebilmekte ve GİB ölçümünü etkileyebilmektedir.5-12 Bu tür hasta gruplarında korneanın biyomekanik özelliklerini ölçebilen OCA, doğru GİB’in belirlenmesinde faydalı olabilmektedir. Buradan yola çıkarak, çalışmamızda, kornea stromasını etkileyen pterjiyumun kornea biyomekaniğine etkisi incelendi. Bu amaçla, pterjiyumlu ve sağlıklı gözlerde OCA ile elde edilen korneal biyomekanik değerler karşılaştırıldı.

Gereç ve Yöntem

Bu prospektif ve kesitsel çalışma, Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne Nisan 2009 ile Mart 2010 tarihleri arasında başvuran tek taraflı pterjiyumu bulunan hastaları kapsamaktadır. Çalışmaya dâhil edilen 42 hastanın 84 gözünden, pterjiyum bulunan gözler çalışma grubu, pterjiyum bulunmayan diğer gözleri ise kontrol grubu olarak değerlendirildi. Çalışma öncesinde tüm olgulardan yazılı bilgilendirilmiş onam formu alındı ve çalışma, etik kurul tarafından onaylandı.

Hastaların tamamına detaylı bir oftalmolojik muayene yapıldı. Snellen eşeli ile düzeltilmiş en iyi görme keskinliği (DEGK), Goldmann aplanasyon tonometrisi ile GİB ölçümü, biyomikroskopik ön segment muayenesi, dilate fundus muayenesi, aksiyel uzunluk (AU) ölçümü, ultrasonik pakimetri ile santral korneal kalınlık (SKK) ölçümü ve OCA ile de korneal biyomekanik ölçümleri yapıldı. Ayrıca OCA cihazı ile korneanın korneal histerezis değeri dikkate alınarak, korneanın biyomekanik özellikleri ile kompanse edilmiş ikinci bir GİB değeri elde edildi. Kornea üzerinde yer alan pterjiyumun uzunluğu, yarıklı lamba biyomikroskopisi ile limbusdan itibaren ölçüldü.

Oküler cerrahi geçirmiş, travma hikayesi olan, glokom ve keratokonus gibi korneal biyomekaniği etkileyen hastalığı bulunanlar, kontakt lens kullanım hikayesi olanlar, AU’u 24 mm den yüksek olanlar, diyabetes mellitus ve yumuşak doku hastalığı bulunan olgular çalışma kapsamı dışında bırakıldı.

Tüm istatistiksel analizler SPSS 16.0 (Statistical Package For The Social Sciences SPSS Inc, Chicago, IL) programı kullanılarak yapıldı. Çalışma ve kontrol grubundaki ölçüm sonuçları bağımsız örneklem t-testi kullanılarak karşılaştırıldı. Tek Örneklem Kolmogorov Smirnov Testi ile verilerin normal dağılıma uyup uymadığı tespit edildikten sonra pterjiyumun kornea üzerinde uzunluğu ile korneal histerezis (KH)  ve korneal rezistans faktör (KRF) arasındaki ilişki Pearson korelasyon analizi ile değerlendirildi. İstatistiksel olarak 0,05’in altındaki p değerleri anlamlı kabul edildi.

Sonuçlar

Çalışma kapsamında yer alan 23 erkek ve 19 kadın hastanın yaş ortalaması 57±11 (32-73) idi. Tüm olgularda pterjiyum nazal bölgede idi. Kornea üzerine uzanan pterjiyum dokusunun uzunluğu, limbustan itibaren ortalama 3,9 1,1 (3-5) mm idi. Ortalama AU değerleri, çalışma grubunda 23,2±0,92 (22,3-23,8) mm iken, kontrol grubunda 23,2±0,99 (22,2-23,7) mm olarak bulundu. İki grubun ortalama AU ölçümleri arasında anlamlı bir fark yoktu (p=0,9). Ortalama SKK değerleri çalışma ve kontrol grubunda sırasıyla, 548±24 (522-580) mm ve 552±30 (517-601) mm olarak ölçüldü (p=0,9) (Tablo 1).

Olguların ortalama KH, KRF, korneal kompanse göz içi basınç (GİBkk) değerleri ile Goldman aplanasyon tonometrisi ile ölçülmüş ortalama göz içi basınç değerleri (GİBg) tablo 1 de verilmiştir. Bu değerler kontrol grubu ve çalışma grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Ayrıca, pterjiyum uzunluğu ile KH (r=0,164, p=0,32) ve pterjiyum uzunluğu ile KRF (r=0,152, p=0,36) değerleri arasında herhangi bir korelasyon saptanmadı.

Tartışma

Pterjiyum, bazofilik bir dejenerasyon gösteren fibrovasküler bir dokudur. Ayrıca, korneanın yüzeyel tabakalarını invaze ederek Bowman membranında destrüksüyona neden olur, bu da pterjiyumun kornea stromasına inmesine neden olmaktadır.13,14 Kornea biyomekaniğinden sorumlu olan, stromanın ön lamellerinde, kollajen ve elastik liflerde dejenerasyon gösterilmiştir.3 Bu değişikliklerin yanı sıra, yapılan çalışmalarda pterjiyum bulunan gözlerde santral kornea kalınlığı normal gözlerdeki gibi bulunmuştur.15 Bizim çalışmamızda da pterjiyumlu ve pterjiyumsuz gözlerde, ortalama SKK değerleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Pterjiyumlu gözlerde, gözyaşı film tabakasının refraktif yüzeyinin bozulması ve kornea üzerinde oluşan çekinti ve distorsiyona bağlı kurala uygun ve düzensiz astigmatizma görülebilmektedir.16,17 Korneal topografik çalışmalarda, korneal astigmatizmada, yüzey regülerite indeksinde, yüzey asimetri indeksinde artış, horizontal aksta düzleşme gösterilmiştir.18 Bununla birlikte, cerrahi ile pterjiyum dokusu kaldırılsa dahi, ilerlemiş olgularda korneal stroma ve Bowman membranındaki değişiklikler nedeniyle, astigmatizmadaki düzelme tamamen gerçekleşmeyebilmektedir.19 İn vivo konfokal mikroskopi çalışmalarında, pterjiyumlu gözlerde kornea epitel hücrelerinde demir depozitleri, bazal tabakada dentritik hücre benzeri depozitler, stromada keratosit kaybı ve lakünaların varlığı gösterilmiştir.14,20,21

Daha önce yapılan çalışmalarda, keratorefraktif cerrahi, glokom cerrahisi, katarakt cerrahisi gibi oküler cerrahilerin, diabetes mellitus ve romatoid artrit gibi sistemik hastalıkların ve keratokonus gibi korneal patolojilerin kornea biyomekaniğine etkisi gösterilmiştir.5-10 Pterjiyumun kornea üzerine etkisi, histolojik çalışmalar, korneal topografi ve konfokal mikroskopi ile gösterilmiş olmasına rağmen, kornea ön stromasını etkileyen pterjiyumun kornea biyomekaniğine etkisi hakkında literatürde herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.16,17,22-28

Son yıllarda Reichert, korneanın biyomekanik özelliklerini değerlendiren OCA (Reichert Corporation; Depew, USA ) cihazını geliştirdi. Bu ölçümlerden, KH ve KRF gibi değerler kornea biyomekaniği hakkında bilgi verir.  OCA’da, non-kontakt bir tonometri gibi, korneayı hava üfleyerek düzleştirmeye ayarlanmış hava ölçüm sistemi ve içe doğru ve dışa doğru düzleşme olaylarının kaydı için bir sistem bulunmaktadır. KH, içe ve dışa hareket aplanasyon basınçları arasındaki fark olup, korneanın viskoelastik özelliği hakkında bilgi vermektedir. KRF ise, KH’den elde edilen bir değerdir ve korneanın elastik özellikleri hakkında bilgi verir. OCA ayrıca korneal kompanse GİB ölçümü adı verilen ve kornea kalınlığına çok bağlı olmayan bir GİB değeri vermektedir.

Bu çalışmada, pterjiyumlu ve pterjiyumsuz gözlerde, yeni bir yöntem olan OCA ile elde edilen korneanın biyomekanik özellikleri karşılaştırılmıştır. Çalışmamız sonucunda, korneanın biyomekanik özelliklerini gösteren KH ve KRF değerleri, pterjiyumlu ve pterjiyumsuz gözler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Bununla birlikte, kornea üzerinde uzanan pterjiyum dokusu uzunluğu ile KH ve KRF değerleri arasında anlamlı bir korelasyon görülmemiştir.

Çalışmamızda, bir gözünde pterjiyumu bulunan olguların korneal biyomekanik özellikleri diğer sağlam gözleriyle karşılaştırıldığında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Bu sonuç iki şekilde yorumlanabilir. Birincisi pterjiyum dokusu korneanın biyomekaniğini değiştirecek kadar stromal invazyon yapmamaktadır. Diğeri ise, çalışmamızda ortalama 3,9 mm büyüklüğünde olan ve korneal stromayı tutan pterjiyum dokusunun büyüklüğü, korneal biyomekaniği değiştirmeye yetmemektedir. Pterjiyumlu gözlerin, korneanın biyomekanik özellikleri göz önüne alındığında GİB ölçümü açısından normal gözlerle bir farklılık oluşturmamaktadır.

Sonuç olarak, pterjiyum korneal stromayı ve Bowman membranını etkilemesine rağmen, pterjiyumlu ve pterjiyumlu olmayan gözlerde korneanın biyomekanik özellikleri benzerlik göstermektedir.