Katarakt Cerrahisi Öncesi Kullanılan Topikal %2,5´luk Fenilefrin HCI Damlanın Sistemik Kan Basıncına Etkisi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 164-166
Haziran 2011

Katarakt Cerrahisi Öncesi Kullanılan Topikal %2,5´luk Fenilefrin HCI Damlanın Sistemik Kan Basıncına Etkisi

Turk J Ophthalmol 2011;41(3):164-166
1. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Göz Hastaliklari Anabilim Dali, Hatay, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 18.10.2010
Kabul Tarihi: 04.02.2011
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Katarakt ameliyatı öncesi daha etkili ve hızlı bir pupilla dilatasyonu sağlamak amacıyla topikal olarak kullanılan %2,5'luk fenilefrin HCI (Mydfrin) damlanın, sistemik kan basıncına etkilerini belirlemek.

Gereç ve Yöntem:

Prospektif 44 hastaya katarakt ameliyatı öncesi pupilla dilatasyonu amacıyla 5’er dakika ara ile 3 defa %2,5'luk fenilefrin HCI damla damlatıldı. Damla öncesi ve damla sonrası 15. ve 30. dakikalarda sistemik kan basınçları ölçüldü.

Sonuçlar:

Hastaların %2,5'luk fenilefrin HCI damla damlatılmadan önceki ortalama sistolik kan basınçları 119,7 mmHg iken, damla sonrası 15. dakikada ortalama sistolik kan basınçları 125,3 mmHg, 30. dakikada ortalama sistolik kan basınçları 121,2mmHg olarak bulundu. Diastolik kan basınçları ortalaması; damla öncesi 75,9 mmHg iken, damla sonrası 15. dakikada 76,9 mmHg, 30. dakikada 75,3 mmHg olarak ölçüldü. İstatistiksel açıdan; damla öncesine göre, damla sonrası 15. dakikada daha belirgin olmak üzere, 15. ve 30. dakikalarda sistolik kan basınçlarında anlamlı bir değişim söz konusuydu. (p=0,003 ve p=0,042) Diastolik kan basınçlarında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı.

Tartışma:

Katarakt operasyonu öncesi daha etkili ve hızlı bir pupilla dilatasyonu amacıyla kullanılan %2,5'luk fenilefrin HCI damla, 15. dakikada daha belirgin olmak üzere 30. dakikaya kadar devam eden, sistolik kan basınıcı artışına yol açabilmektedir. Hipertansiyonu olan hastalarda %2,5’luk fenilefrin HCl kullanırken dikkat edilmelidir. (Turk J Ophthalmol 2011; 41: 164-6)

Giriş

Katarakt hastalarının ameliyata hazırlanmasında pupilla dilatasyonu önemli bir aşamadır. Pupilla dilatasyonu, hastalara ameliyat öncesi topikal midriatik damlalar uygulanarak sağlanmaktadır. Pupilla büyümesi yetersiz olan hastalarda, subkonjonktival ve/veya intrakamaral midriatik ilaçlar ameliyat öncesinde ve/veya ameliyat esnasında verilebilmektedirler. Yapılan çalışmalar topikal flurbiprofen ve diklofenak gibi non-steroid antiinflamatuar ilaçların operasyon esnasında daha uzun süreli pupilla dilatasyonunun sağlanmasında etkili olduklarını göstermiştir.1,2 Özellikle üveit, diabetus mellitus, psödoeksfolyasyon sendromu ve atrofik pupilla gibi pek çok hastalıkta, etkin ve yeterli genişlikte bir pupilla dilatasyonu sağlanamayabilmektedir. Fenilefrin damla hem daha hızlı, hem de daha etkili bir pupilla dilatasyonunun sağlanmasında yardımcıdır. Pupilla dilatasyonu sağlayan diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında onların etkinliğini arttırabilmektedir. Tüm bu avantajlarına rağmen adrenerjik bir ajan olan topikal fenilefrine bağlı gelişen sistemik hipertansiyon ve aritmi gibi kardiovasküler yan etkiler literatürde bildirilmiştir.3 Bununla birlikte literatürde farklı konsantrasyonlarda fenilefrin preparatları kullanılarak yapılmış farklı çalışmaların, birbirinden farklı sonuçlarının olduğu da görülmektedir.4-7

Biz bu çalışmada, literatürdeki bu farklılıkları aydınlatmayı ve katarakt operasyonu öncesi daha etkili ve hızlı bir pupilla dilatasyonu sağlamak amacıyla ülkemizde yaygın olarak kullanılan topikal %2,5’luk fenilefrin HCL(Mydfrin) damlanın, sistemik kan basıncına etkilerini belirlemeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem

Kliniğimizde katarakt tanısı konulan ve ameliyat planladığımız 44 hasta prospektif olarak çalışmaya dahil edildi. Hipetansiyon, diabetus mellitus ve kalp yetmezliği gibi sistemik hastalıkları olan vakalar çalışmaya alınmadı. Tüm hastalara, katarakt ameliyatı öncesi pupilla dilatasyonunu sağlamak amacıyla, 5’er dakika ara ile 3 defa %2,5’luk fenilefrin HCL damla damlatıldı. Damla öncesi ve damla sonrası 15. ve 30. dakikalarda sistemik kan basınçları ölçüldü. Kan basınçları arasındaki istatistiksel ilişki paired samples T testi ile  değerlendirildi.

Bulgular

Çalışmaya 24’ü erkek, 20’si bayan olmak üzere toplam 44 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 65,9 yıldı (aralık 42-83). Hastaların %2,5’luk fenilefrin HCL damla damlatılmadan önceki ortalama sistolik kan basınçları 119,7 mmHg iken, %2,5’luk fenilefrin HCL damla sonrası 15. dakikadaki ortalama sistolik kan basınçları 125,3 mmHg, 30. dakikadaki ortalama sistolik kan basınçları 121,2 mmHg olarak bulundu (Resim 1). Diastolik kan basınçları ortalaması; damla öncesi 75,9 mmHg iken, damla sonrası 15. dakikada 76,9 mmHg, 30 dakikada 75,3 mmHg olarak ölçüldü (Resim 2). İstatistiksel açıdan; damla öncesine göre, damla sonrası 15. dakikada daha belirgin olmak üzere,15. ve 30. dakikalarda sistolik kan basınçlarında anlamlı bir değişim söz konusuydu (p<0,05 anlamlı, p=0,003 ve p=0,042). Diastolik kan basınçlarında ise damla öncesi ve sonrası istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Sistemik kan basıncı değişikliği olarak 5 mmHg’lık değişim anlamlı kabul edildiğinde, 15. dakikada 44 hastanın 23’ünde (%52,2), 30. dakikada ise 14’ünde (%31,8) en az 5 mmHg ya da daha fazla sistolik kan basıncı artışı vardı (Resim 3, 4).

Tartışma

Kumar ve arkadaşlarının4 %2,5 ve %10 luk konsantrasyonda iki farklı topikal fenilefrin formu kullanarak yapmış oldukları bir çalışmada, hastalarda plazma fenilefrin düzeyleri farklı bulunmuş ve plazma fenilefrin düzeyleri ile paralellik gösterecek şekilde, ortalama kan basıncı değişikliği %10’luk konsantrasyonda fenilefrin kullanılan grupta daha yüksek olma eğiliminde çıkmıştır. Chin ve arkadaşlarının 89 vaka ile yaptığı başka bir çalışmada, %2,5 ve %10’luk topikal fenilefrin kullanımı sonrası her 2 grupta önemli hipertansif değişikliklerin görüldüğü bildirilmiş ancak Kumar’ın çalışmasının aksine bunun fenilefrin dozundan bağımsız olarak her 2 grupta da benzer şekilde olduğu ifade edilmiştir.5

Symons ve arkadaşlarının6 %10’luk fenilefrin kullanarak 126 vakada yaptıkları çalışmada; ortalama sistolik ve diastolik kan basınçlarında önemli bir değişim görülmediği rapor edilmiştir.

Bizim çalışmamızda, katarakt operasyonu öncesi daha etkili ve hızlı bir pupilla dilatasyonu amacıyla kullanılan %2,5’luk fenilefrin HCL damlanın, 15. dakikada daha belirgin olmak üzere 30. dakikaya kadar devam eden, sistolik kan basınıcı artışına yol açabildiğini gördük. Diastolik kan basınçlarında ise anlamlı bir değişikliğin gelişmediğini tespit ettik. Bizim çalışmamızda, Kumar ve Chan’ın çalışmalarından farklı olarak sadece düşük doz olan %2,5’luk fenilefrin kullanılmış olmasına rağmen, bu çalışmalarla paralellik gösterecek şekilde, önemli hipertansif değişikliklerin gelişebildiğini gördük. Her ne kadar Symons ve arkadaşları,8 %10’luk fenilefrin gibi, bizim çalışmamıza kıyasla 4 kat daha konsantre bir doz kullanılmış olsa da, ortalama sistolik ve diastolik kan basınçlarında önemli bir değişim bildirmemişlerdir. Ancak biz %2,5’luk kansantrasyonda bile dikkat edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Bu ilacın kullanılmasının zorunlu olacağı küçük pupillalı olgularda, damla damlatıldıktan sonra iç kantusa bastırılarak, ilacın sistemik yan etkileri de azaltılabilir. Önceki çalışmalardan elde edilmiş sonuçlar doğrultusunda, sistemik hipertansiyonu olan hastalarla birlikte, monoamin oksidaz inhibitörleri ya da trisiklik antidepresan ilaçları kullananlarda, ileri ateroskleroz hastalarında, ortostatik hipotansiyonda, uzun süreli insüline bağımlı diabette, düşük kilolu çocuklarda ve anevrizması olan olgularda %2,5’luk fenilefrin HCL kullanırken özellikle dikkat edilmelidir.

Tüm bu bulgular ışığında, gerek katarakt ameliyatları öncesi etkin bir pupilla dilatasyonunun sağlanmasında, gerekse poliklinik fundus muayenelerinde yaygın olarak kullanılan topikal %2,5’luk fenilefrin HCL damlanın, sistolik kan basıncında istatistiksel olarak anlamlı bir artışa yol açabildiği görülmektedir. Katarakt operasyonu öncesinde, sistemik hipertansiyon açısından risk taşıyan hastalarda, topikal %2,5’luk fenilefrin HCL damla kullanırken dikkatli olunması gerektiği fikrindeyiz.

Yazışma Adresi/Address for Correspondence: Dr. Emre Ayıntap, Mustafa Kemal Üniversitesi Kampüsü Tıp Fakültesi,
Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği, 31100 Hatay, Türkiye Tel.: +90 326 229 10 00 Gsm: +90 533 544 21 11 E-posta: [email protected] 
Geliş Tarihi/Received: 18.10.2010 Kabul Tarihi/Accepted: 04.02.2011