Dalışa Bağlı Önlenebilir Oküler Barotravma: Olgu Sunumu
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Olgu Sunumu
P: 296-297
Ekim 2017

Dalışa Bağlı Önlenebilir Oküler Barotravma: Olgu Sunumu

Turk J Ophthalmol 2017;47(5):296-297
1. ASAL Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi, Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Kliniği, Ankara, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 11.07.2016
Kabul Tarihi: 18.11.2016
Yayın Tarihi: 16.10.2017
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Sualtı dünyasının gizemli güzellikleri şüphesiz ki insanlar için son derece çekicidir ve bu dünyanın zenginliklerini keşfetmek için son birkaç dekadda birçok teknik ve ekipmanlar geliştirilmiştir. Bir yüzücü veya dalgıç göz ve su arayüzündeki refraksiyon problemi nedeniyle, net bir görüşe sahip olmak için yüzücü gözlüğü veya dalış maskesine ihtiyaç duyar. Bu araçlar her ne kadar net bir görüş için yararlı olsa da dalış esnasında “inişin oküler veya fasiyal barotravması”na neden olabilirler. Doğru teknik ve önlemlerle bu tip barotravmaların önlenmesi ve böylece rekürrens olmaksızın eğlence ve dinlenme amaçlı dalışa devam edilebilmesi mümkündür. Bu makalede nefes tutarak yapılan dalışın neden olduğu bir subkonjonktival hemoraji olgusu bildirilmiş ve dalış barotravmasının nedenleri ile önleyici tedbirler sunulmuştur.

Giriş

Geçtiğimiz yüzyılda, dalış tekniklerindeki ve ekipmanındaki gelişmelerle birlikte, nefes tutarak ve ekipmanla yapılan dalışlar sualtı dünyasını keşfetmek isteyen insanlar arasında daha da yaygınlaştı.

Yüzücüler ve dalgıçlar göz ile su arasındaki kırılma sorununu çözmek için yüzme gözlüğü veya dalış maskesi kullanmaktadır. Bu araçlar kullanılarak suyun içine bakıldığında net görüş sağlanabilir. Su altında görme keskinliği açısından fayda sağlanmakla beraber, dalış sırasında maske ya da gözlük üzerindeki basıncın artmasına bağlı problemler ortaya çıkabilir. Yanlış ekipman kullanılması veya doğru tekniğin uygulanmaması durumunda, dalgıç “derine iniş sırasında oküler ve fasiyal barotravmaya” maruz kalabilir. Bu olgu sunumunun amacı göz hekimlerine dalış faaliyetlerine bağlı subkonjonktival kanama tanısında yardımcı olmak, bu travmaya neden olan etmenleri hatırlatmak ve travmanın tekrarından kaçınmaya yönelik önlemleri sunmaktır.

Olgu Sunumu

Yirmi sekiz yaşında erkek olgu polikliniğimize sol gözünde kanama şikayetiyle başvurdu. Yaklaşık 10 ila 12 metre derinliğe nefesini tutarak (apne) birçok kez dalış yapmış olduğunu bildirdi. Yutkunarak herhangi bir sorun olmaksızın kulaklarını eşitleyebiliyormuş. Dalış sonrasında, eşi sol gözünde kızarıklık olduğunu fark etmiş. Bulunduğu yerdeki göz doktoruna başvurmuş ve “subkonjonktival kanama” tanısı konmuş. Herhangi bir tedavi başlanmayarak tekrar eden subkonjonktival kanama öyküsü olduğu için tekrar dalış yapmaması önerilmiş. Kanamanın nedeni olarak kendisine konjonktivanın dalış sırasında bir şeye karşı hassas olduğu açıklaması yapılmış. Hasta, tatili süresince tekrar dalış yapmamış.

Tatilden sonra hasta, bu durumun herhangi bir dalış hastalığı ile ilgili olup olmadığını öğrenmek üzere polikliniğimize başvurdu. Kendisine tekrar dalış yapmamasının önerilmesinden endişe ediyordu. Gözü birinci güne kıyasla daha iyi durumdaydı çünkü subkonjonktival kanamalar spontan olarak ve hızla iyileşir (Resim 1). Hastanın anamnezinde subkonjonktival kanamayı açıklayabilecek herhangi bir hastalığı yoktu, ancak dalış sırasında dalış maskesi yerine yüzme gözlüğü kullandığı ve bu durumun daha önce tekrar ettiği öğrenildi. Dalış sırasında ortaya çıkan barotravma hastaya açıklandı ve bundan sonraki dalışlarında gözlük kullanmaması, bunun yerine dalış maskesi kullanarak doğru teknikle maske eşitlemesi yapması tavsiye edildi.

Tartışma

Sualtı dünyasının çekici ortamı nedeniyle apne dalış faaliyetleri (şnorkelle yüzme, zıpkınla balık avlama, vs.) giderek yaygınlaşmaktadır. Fizikteki gaz yasalarından biri olan Boyle Yasası’na göre, sıcaklık sabit tutulduğunda gazın hacmi ve basıncı arasında ters orantı vardır.1 Dalış sırasında, gözlüğün veya maskenin dışındaki basınç artar, ama içerideki basınç atmosfer seviyesinde kaldığından negatif basınç oluşur. Bu negatif basınç gözleri ve periorbital yumuşak dokuları gözlüğün içine doğru çeker ve bazen doku hasarına yol açabilir. Daha derine dalındığında basınç farkı arttıkça, gözün ve periorbital yumuşak dokuda hasar oluşma olasılığı da artar. Doku hasarı çoğu zaman subkonjonktival kanama gibi hafiftir, ama şiddetli olgularda bu hasar daha önemli olabilir. Örneğin; cerrahi müdahale gerektiren subperiostal kanama meydana gelebilir.2,3,4 Dalmaya bağlı subkonjonktival kanama tedavi gerektirmez ve kendiliğinden iyileşir, ancak tekrarlayan dalışlara bağlı olarak yinelenen kanamalar hasta için moral bozucu olabilir.

Gözde ve periorbital yumuşak dokuda oluşan bu tür hasarlar sualtı hekimleri tarafından iyi bilinen olgulardır ve dalış sırasında gözlük yerine dalış maskesi kullanarak önlenebilir. Maske içindeki basıncı, su basıncına eşitlemek için uygulanması gereken doğru teknik, derine iniş sırasında burundan maskenin içine nefes vermek ve böylece vakum etkisini ortadan kaldırmaktır. Su yüzeyine çıkış sırasında, genleşen hava hiçbir zarar vermeden pasif şekilde maskeden dışarı kaçacaktır.5

Yüzme gözlükleriyle dalış sonucunda meydana gelen subkonjonktival kanama önlenebilir bir durumdur. Dalış sonrası subkonjonktival kanama ile başvuran hastalara dalışta yüzme gözlüğü kullanıp kullanmadığının sorulması önemlidir. Kanamanın gerçek nedeni belirlendiğinde ve sorunun gözlük kullanımı olduğu anlaşıldığında, iniş sırasında burundan maskenin içine nefes verip maskenin içindeki basınç ile dışarıdaki su basıncını birbiriyle eşitleme tekniğiyle beraber bir dalış maskesinin kullanılması önerilmelidir.

Etik

Hasta Onayı: Alınmıştır.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.

Finansal Destek: Çalışma için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.