Bilgisayar Kullanıcılarında Görülen Oküler Yüzey Değişikliklerinin Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 190-196
Mayıs 2012

Bilgisayar Kullanıcılarında Görülen Oküler Yüzey Değişikliklerinin Değerlendirilmesi

Turk J Ophthalmol 2012;42(3):190-196
1. Selçuk Üniversitesi Meram Tip Fakültesi, Göz Hastaliklari Anabilim Dali, Konya, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 31.10.2011
Kabul Tarihi: 09.03.2012
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Bu çalışmada bilgisayar kullanımına bağlı olarak ortaya çıkabilecek oküler yüzey değişikliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Ge­reç ve Yön­tem:

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde sekreter olarak çalışan ve günlük bilgisayar kullanım süreleri en az 6 saat olan 40 gönüllü birey (Grup 1) ve bilgisayar kullanım süresi 6 saatin altında olan 50 sağlıklı birey (Grup 2) incelendi. Katılımcıların rutin göz muayenelerini takiben gözyaşı kırılma zamanı (GKZ) ölçüldü, anestezili ve anestezisiz Schirmer testleri yapıldı ve OSDI (Oküler yüzey hastalık indeksi) anketi uygulandı. Grup 1’deki katılımcılar çalışma ortamlarında ziyaret edilerek bilgisayarların monitör özellikleri, monitör pozisyonları, ortamda klima bulunup bulunmadığı ve bilgisayar kullanımı sırasında dakikadaki göz kırpma sayıları belirlendi. İstatistiksel analizler SPSS paket program kullanılarak yapıldı. Sağ ve sol gözlerin karşılaştırılmasında Wilcoxon-Signed testi, Grup 1 ve 2’nin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi kullanıldı ve p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

So­nuç­lar:

Grup 1’deki bireylerin %45’i erkek, %55’i kadındı ve yaş ortalaması 27,73±4,8 yıldı. Grup 2’dekilerin %54’ü erkek, %46’sı kadındı ve yaş ortalaması 25,96±4,2 yıldı. Günlük bilgisayar kullanım süreleri birinci grupta 9,00±1,8 saat, ikinci grupta 1,92±1,1 saat olarak tespit edildi (p<0,001). Grup 1’de göz kırpma sayısı, GKZ, anestezisiz ve anestezili Schirmer testleri grup 2’den istatistiksel olarak daha düşük bulunurken (p<0,001), OSDI skorlaması istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0,001). Grup 1’de çalışma ortamında klima bulunan hastaların gözyaşı parametreleri ve OSDI skorları klima bulunmayan bireylerden farklılık göstermemekteydi (p>0,05). Grup 1’de GKZ, anestezili Schirmer ve OSDI skorları ekran pozisyonuna ve tipine göre farklılık göstermemekteydi (p>0,05).

Tar­tışma:

Bilgisayarın uzun süreli kullanımı göz kırpma sayısında azalmaya, gözyaşı fonksiyon testlerinde bozulmaya ve kuru göz semptomlarına neden olmaktadır. (Turk J Ophthalmol 2012; 42: 190-6)

Giriş

Bilgisayarlar günlük hayatımızın bir parçası olduğundan beri, bilgisayar kullanımına bağlı göz yorgunluğu, gözde yanma, batma, kızarıklık ve bulanık görme gibi birçok oküler problem bildirilmiştir. Bilgisayar kullanıcılarında görülen göz semptomları genel olarak “Bilgisayar Görme Sendromu” (BGS) olarak adlandırılmaktadır ve semptomlar bilgisayar ekranı karşısında geçirilen sürenin uzamasıyla artış göstermektedir.1-4 BGS, oküler (oküler yüzey anormallikleri ve akomodasyon spazmı) ve oküler olmayan (ortam özellikleri gibi) nedenlerden oluşmaktadır. Bilgisayar kullanımı evaporatif tipte kuru göz sendromunun (KGS) başta gelen nedenlerinden biridir. KGS, “Oküler yüzey hasarı ile birlikte rahatsızlık hissi, görsel bozukluklar ve gözyaşı film instabilitesi ile sonuçlanan gözyaşı ve oküler yüzeyin multifaktöriyel bir hastalığı” olarak tanımlanmıştır.5,6 Son 20 yılda yapılan araştırmalara göre kuru göz prevalansının çeşitli yaş gruplarında %5-30 arasında olduğu tahmin edilmektedir.7,9 KGS prevalansının toplumun yaşlanması, kalabalık ortamlarda daha çok zaman geçirme ve bu ortamlardaki havalandırma ve klimaların yarattığı değişiklikler, bilgisayarların ve kontakt lenslerin yaygın olarak kullanımını içeren pek çok faktöre bağlı olarak arttığı düşünülmektedir. Bilgisayar kullanım esnasındaki göz kırpma sayısındaki azalma ve oküler yüzey alanının açıkta kalma süresindeki artış, gözde kurumanın ve kuru göze bağlı görülen oküler rahatsızlığın başlıca nedenidir.10,11 Ekranın görüntü kalitesi, radyasyon ve parlama gibi görsel özelliklerin görmeye etkisi de ayrıca tartışılmaktadır.1

Bu çalışmada, bilgisayar kullanımına bağlı olarak ortaya çıkabilecek subjektif göz şikayetlerinin yanısıra oküler yüzey bulgularının klinik olarak değerlendirilmesi, bilgisayar kullanım süresinin, ekran özelliklerinin, klimalı ortamın, dakikadaki göz kırpma sayısının ve ekran pozisyonunun, semptomların ve bulguların oluşmasındaki etkisinin araştırılması planlanmıştır.

Gereç ve Yöntem

Olgular: Tıp Fakültesi bünyesinde en az bir yıldır sekreter olarak çalışan ve günlük bilgisayar kullanım süreleri en az 6 saat olan 40 gönüllü birey (Grup 1) ve Göz Hastalıkları polikliniğine başvuran hastaların yakınlarından günlük bilgisayar kullanım süresi 6 saatin altında olan 50 sağlıklı birey seçilerek (Grup 2) incelendi. Rutin göz muayeneleri ve yapılacak işlemler için etik kurul onamı alındı. Çalışma ile ilgili bireylere ayrıntılı bilgi verildi ve bilgilendirilmiş onam formları imzalatıldı. Tüm katılımcıların görme keskinlikleri Snellen eşelinde değerlendirildi. Grup 1’de sadece iki birey gözlük kullanırken (miyopi < -1,00 dioptri), Grup 2’deki bireylerin tümü emetrop idi. Her iki gruptaki bireylerin göz içi basınçları hava püskürtmeli tonometre ile ölçüldü ve biyomikroskopik muayene ile ön segment yapıları değerlendirilerek çalışma sonuçlarını olumsuz etkileyecek özelliklere sahip bireyler incelemeye alınmadı. Her iki grupta çalışmaya dahil edilmeme kriterleri: 1) Oküler yüzeyde değişikliğe neden olabilecek diabet ve romatoid artrit gibi sistemik hastalığı, rozasea ve Stevens-Johnson sendromu gibi dermatolojik hastalığı olanlar, 2) Kontakt lens kullanım öyküsü olanlar, 3) Refraktif cerrahi, intraoküler cerrahi ve oküler travma geçirmiş olanlar, 4) Akut veya kronik oküler enfeksiyon veya başka bir nedenden ötürü topikal veya sistemik kortikosteroid ve antihistaminik ilaç kullananlarla, topikal lubrikan tedavi alanlar ve 5) Sigara kullananlar.

Yöntem: Çalışmaya dahil edilen olguların göz muayeneleri yapıldıktan sonra gözyaşı kırılma zamanları (GKZ) ölçüldü ve Schirmer testleri (topikal anestezi uygulamadan ve uyguladıktan sonra) yapıldı. Tüm katılımcılara Türk vatandaşları için uyarlanmış, toplam üç bölüm ve 13 sorudan oluşan OSDİ (Ocular Surface Disease Index) anketi uygulandı (Ek). Grup 1’deki katılımcılar, çalışma ortamlarında değişik günlerde aynı saatlerde (saat 15:00-16:00 arası) ve aynı doktor tarafından ziyaret edilerek çalışma ortamları incelendi. Bu incelemelerde kullanılan bilgisayarların monitör özellikleri, monitör pozisyonları, ortamda klima bulunup bulunmadığı ve bilgisayar kullanımı sırasında dakikadaki göz kırpma sayıları belirlendi. Grup 2’deki tüm bireyler çalışma ortamında klima varlığı açısından sorgulanarak saat 15:00-16:00 arasında muayeneleri yapıldı ve konuşma esnasında dakikadaki göz kırpma sayıları belirlendi.

Çalışmada elde edilen verilerin kaydı ile tanımlayıcı ve karşılaştırmalı istatistiksel analizler “SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 15.0” paket programı (SPSS Inc, ABD) kullanılarak yapıldı. Parametrelerin normal dağılıma uygunluğu değerlendirildi. Yaş ve göziçi basıncı karşılaştırılmalarında parametrik Student-t testi uygulanırken, diğer paramatrelerde sağ ve sol gözlerin karşılaştırılmasında Wilcoxon-Signed testi, Grup 1 ve 2’nin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi kullanıldı ve p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

Bulgular

Günlük 6 saat ve üzerinde bilgisayar kullananların (Grup 1) yaş ortalaması 27,73±4,8 yıl, günlük bilgisayar kullanım süreleri 6 saatten az olanların (Grup 2) yaş ortalaması 25,96±4,2 yıl idi. Gruplar arasında anlamlı bir yaş farkı yoktu (p=0,064). Grup 1’in 18’i (%45) erkek, 22’si (%55) kadın, Grup 2’nin ise 27’si (%54) erkek, 23’ü (%46) kadındı. Günlük bilgisayar kullanım süreleri birinci grupta 9,00±1,8 saat, ikinci grupta 1,92±1,1 saat olarak tespit edildi (p<0,001). Grup 1 ve 2’deki bütün olguların görme keskinlikleri 20/20 olup (Grup 1’de iki olguda tashihle), göz içi basıncı değerleri sırası ile 14,65±2,5 mmHg ve 14,82±2,8 mmHg ölçüldü ve iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı (p=0,732).

Grup 1’de sağ göz GKZ, anestezisiz ve anestezili Schirmer testleri Grup 2’den istatistiksel olarak daha düşük bulundu (p<0,001) (Tablo 1). Sol göz GKZ her 2 grup arasında farklılık göstermezken, anestezisiz ve anestezili Schirmer testleri Grup 2’den istatistiksel olarak daha düşük bulundu (p<0,001). Grupların sağ ve sol gözleri beraber değerlendirildiğinde, GKZ, anestezisiz ve anestezili Schirmer testleri Grup 2’den istatistiksel olarak daha düşük bulundu (p<0,001) (Tablo 1). OSDI skorlaması Grup 1’de istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,001), dakikadaki göz kırpma sayısı Grup 1’de düşük bulundu (p<0,001).

Grup 1’de 12 (%30), Grup 2’de 16 (%32) bireyin çalışma ortamlarında klima bulunmaktaydı (p=0,839) ve klimanın çalışma süresi günde 1-6 saat arasında değişmekteydi. Grup 1’de çalışma ortamında klima bulunan ve bulunmayan bireylerin sağ ve sol gözleri arasında GKZ farklılık göstermemekteydi (sırasıyla p=0,705 ve p=0,818) (Tablo 2). Grup 1’de çalışma ortamında klima bulunan hastaların sağ ve sol göz GKZ değerleri klima bulunmayan bireylerle karşılaştırıldığında farklılık göstermemekteydi (sırasıyla, p=0,919 ve p=0,873). Klimalı ortamda bulunan bireylerin anestezisiz Schirmer ölçümleri sağ gözde, sol göze göre anlamlı olarak düşük bulunurken (p=0,047), anestezili Schirmer iki göz arasında farklılık göstermemekteydi (p=1,0). Klimasız ortamda anestezisiz ve anestezili Schirmer her iki gözde benzer olarak bulundu (sırasıyla p=0,378 ve 0,589). Grup 1’de çalışma ortamında klima bulunan hastaların sağ ve sol göz anestezisiz ve anestezili Schirmer değerleri klima bulunmayan bireylerin sağ ve sol gözleriyle karşılaştırıldığında farklılık göstermemekteydi (sırasıyla, anestezisiz ölçümler için p=0,069 ve p=0,154 ve anestezili ölçümler için p=0,896 ve p=0,919). OSDI skorları klimalı ve klimasız ortamlarda farklılık göstermemekteydi (p=0,631) (Tablo 2).

Grup 2’de çalışma ortamında klima bulunan ve bulunmayan bireylerin GKZ sol gözde sağ göze göre istatistiksel olarak daha düşük bulundu (sırasıyla p<0,001 ve p<0,001). Çalışma ortamında klima bulunan ve bulunmayan bireylerde GKZ, sağ gözler arasında benzer (p=0,503), sol gözler arasında ise farklı bulundu (p=0,025). Klimalı ortamda bulunan bireylerin anestezisiz Schirmer ölçümleri sol gözde daha yüksek bulunurken (p<0,001), anestezili Schirmer ölçümleri sağ gözde daha yüksek bulundu (p=0,030). Klimasız ortamda ise anestezisiz Schirmer ölçümleri sağ ve sol gözde benzer bulunurken, (p=0,830), anestezili Schirmer ölçümleri sol gözde daha yüksek bulundu (p<0,001). Sağ göz anestezisiz Schirmer değerleri, klimasız ortamda bulunanlarda daha yüksek bulunurken (p<0,0001), sol gözler arasındaki fark anlamsızdı (p=0,289). Anestezili Schirmer değerleri klimalı ortamda bulunanlarda hem sağ hem sol gözde daha yüksek bulundu (sırasıyla p<0,001 ve p<0,001). OSDI skorları bu grupta klimalı ve klimasız ortamda bulunanlarda benzer bulundu (p=0,163) (Tablo 2).

Grup 1’de bilgisayar ekranının pozisyonu 30 (%75) kullanıcıda pupil seviyesinden yaklaşık olarak 25-30 derece kadar aşağıda, 10 (%25) kullanıcıda pupil seviyesinde yer almaktaydı. Ekran pozisyonu pupil seviyesinden aşağıda bulunan (E*) katılımcıların GKZ, anestezisiz ve anestezili Schirmer değerleri her 2 gözde benzer bulundu (sırasıyla p=0,737, p=0,387 ve p=0,437) (Tablo 3). Ekran pozisyonu pupil ile aynı seviyede (E-) bulunan kullanıcılarda GKZ sağ ve sol göz arasında farklılık göstermezken anestezisiz ve anestezili Schirmer değerleri sol gözde daha yüksek bulundu (sırasıyla p=0,044 ve p=0,056). Grup 1’de sağ ve sol göz GKZ değerleri ekran pozisyonu aşağıda ve pupil seviyesinde olanlar arasında farklılık göstermemekteydi (p=0,842). Anestezili Schirmer değerleri farklı ekran pozisyonlarında değişkenlik göstermezken (sağ ve sol gözler için sırasıyla p=0,102 ve p=0,569), anestezisiz Schirmer değerleri ekran pozisyonu pupil ile aynı seviyede (E-) bulunan kullanıcılarda, ekran pozisyonu pupil seviyesinden aşağıda bulunan (E*) bireylere göre daha düşük bulundu (sağ ve sol göz sırasıyla p=0,036 ve p=0,095). OSDI skorları 2 pozisyonda farklılık göstermemekteydi (p=0,140).

Grup 1’deki bilgisayar kullanıcıların 22’si (%55) LCD (likit kristalli) ekranı, 18’i (%45) CRT (katot ışın tüplü) ekranı olan bilgisayarları kullanmaktaydı. LCD ekran bilgisayar kullanan katılımcıların GKZ, anestezisiz ve anestezili Schirmer değerleri her iki gözde benzer bulundu (sırasıyla, p=0,719, 0,184 ve 0,437) (Tablo 3). CRT ekran bilgisayar kullananlarda da GKZ, anestezisiz ve anestezili Schirmer değerleri her iki gözde benzer bulundu (sırasıyla, p=0,359, 0,181 ve 0,209). Farklı ekran kullanımından ötürü OSDI değerleri arasında anlamlı fark bulunamadı (p=0,338). LCD ve CRT ekran kullanan bireylerin GKZ, anestezisiz ve anestezili Schirmer değerleri farklılık göstermemekteydi (Tablo 3).

Uzun süreli bilgisayar kullanan grupta göz kırpma sayısı, klima mevcudiyeti, ekran pozisyonu ve yaşın gözyaşı parametreleri üzerine etkisi değerlendirildiğinde GKZ ve yaş ile negatif yönde (sağ göz -0,514, sol göz -0,478), orta derecede anlamlı bir ilişki, anestezisiz Schirmer testleri ile ekran pozisyonu, klima ve yaş ile hafif-orta, negatif yönde (sağ göz için sırasıyla -0,337, -0,293 ve -0.235; sol göz için sırasıyla -0,278, -0,245 ve -0,298) ve göz kırpma ile pozitif yönde, hafif -orta bir ilişki bulundu (sağ göz 0,252 ve sol göz 0,226). Anestezili Schirmer testleri ile ekran pozisyonu ve yaş ile hafif-orta, negatif yönde (sağ göz için sırasıyla -0,293 ve -0,547; sol göz için sırasıyla -0,162 ve -0,590) ve göz kırpma ile pozitif yönde, hafif-orta bir ilişki bulundu (sağ göz 0,321 ve sol göz 0,253).

Tartışma

Uzun süreli bilgisayar kullanan bireyler gözlerde kuruma, yanma, ağırlık ve kum varmış hissi gibi semptomlara ilave
olarak göz ağrısı, gözlerde yorgunluk, bulanık ve çift görme gibi şikayetlerle de göz hastalıkları kliniklerine başvurabilmektedirler.1-4,12-15 Bu şikayetler görsel ve oküler yüzey hasarına bağlı semptomlar olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Uzun süreli bilgisayar kullanımı akomodasyon ve verjans fonksiyonlarında bozulmaya yol açmaktadır.12,13 Bilgisayar kullanımı sırasında akomodasyonun aşırı uyarılması, karakter algısında bulanıklaşmaya ve bir süre sonra akomodasyon kaybına neden olmaktadır.16 Karanlıkta veya loş bir ortamda televizyon seyredilmesi uykuya meyil, hayallerin karıştırılması ve çoğu zaman da astenopik yakınmaları doğurmaktadır.16 Yapılan bir çalışmada uzun süreli bilgisayar kullananlarda akomodasyon amplitüdünün kullanmayanlara göre daha düşük olduğu tespit edilmiştir.12

BGS’de görülen semptomların bir kısmı da eşlik eden kuru göz ve oküler yüzey hasarından kaynaklanmaktadır. Normalde dakikadaki göz kırpma sayısı 10-15 arasında değişmektedir. Bilgisayar kullanımı esnasında bu sayı yaklaşık %60 oranında azalmaktadır ve bilgisayar kullanıcılarında görülen meibomian bez hastalıkları gibi önemli oküler yüzey rahatsızlıklarının oluşumunda patofizyolojik mekanizmaların temelini oluşturmaktadır. Patel ve ark.,10 16 öğrenci üzerinde yaptıkları bir çalışmada konuşma esnasında ve bilgisayar kullanımına başlamadan önce ortalama göz kırpma sayısını 18,4/dakika, bilgisayar kullanımı süresince ise 3,6/dakika olarak bulmuşlardır. Literatürle uyumlu olarak bizim çalışmamızda da uzun süreli bilgisayar kullanan grupta bilgisayar kullanım esnasında ortalama göz kırpma sayısı 6,20±1,4 olarak bulunmuştur. Bu değer normal göz kırpma sayısına göre oldukça düşüktür. Bilgisayar kullanım esnasında göz kırpmanın azalması gözyaşı film tabakasının evaporasyonuna, erken gözyaşı kırılmalarına, gözde kuruluk semptomlarına ve görme kalitesinde azalmaya yol açmaktadır.10,11

Benzer yaş grubunda ve görme ile ilgili organik bozuklukların olmadığı bireylerin değerlendirmeye alındığı ve sadece bilgisayar kullanım sürelerinin ve çalışma ortamlarının farklı olduğu iki grupta yapılan ölçüm ve kısmen subjektif de olsa bazı temel kriterler kullanılarak değerlendirilmeler yapılan bu çalışmada, GKZ ve Schirmer testi ölçümleri uzun süreli bilgisayar kullanan grupta beklendiği gibi daha düşük çıkarken OSDİ test sonuçları daha yüksek çıkmıştır. Gümüş ve ark.nın18 yaptıklarıçalışmada işyerlerinde ortalama bilgisayar kullanım süresi 8,3±1,1 saat olan bireylerin (ortalama yaş 23,7±2,5 yıl) %10’unun ‘’her zaman’’, %55’inin ‘’sıklıkla’’, %35’inin ise ‘’ara sıra’’ bilgisayar kullanımı esnasında gözlerde yanma, batma, sulanma ve kızarıklık gibi şikayetlerden yakındıkları ortaya konulmuştur. Ortalama OSDİ değeri bizim çalışmamızla benzer olarak 46,7±14,9 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar bilgisayarın uzun süreli kullanımının gözyaşı ve fonksiyonlarıyla ilgili sorunlara neden olduğunu desteklemektedir.

Bilgisayar kullananlarda ofis ortamındaki hava değişiklikleri, kuru hava, vantilatör fanları, havadaki toz partikülleri, laser ve fotokopi tonerleri ve kontamine ortamlar korneayı etkileyen çevresel faktörlerin başında gelmektedir.19 Ortamda klima mevcudiyeti hava kalitesini belirli oranda değiştirmekte ve gözyaşı testlerinde olumsuz değişikliklere neden olabilmektedir. Bu çalışmada ortamın klimalı veya klimasız olmasının bilgisayarın uzun süreli kullanımında, gözyaşı ve fonksiyonlarına olumsuz ek bir katkı sağlamadığı gösterilmiştir. Hastalar mevcut ortamlarında belirli bir saat aralığında incelenmiştir. Klimanın yeri, kişiye olan mesafesi, çalışma süresi ve ısısı, oda büyüklüğü, pencerenin olup olmaması ve varsa yeri gibi ortam özellikleri standardize edilmediği için klimanın gözyaşı testlerini etkilemediği ve kuru göz semptomlarına yol açmadığı gibi bir sonuççıkarmak mümkün değildir. Bu yüzden ortam özelliklerinin standardize edildiği ve sadece bazı faktörlerin değiştirildiği kontrollüçalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Ekran çözünürlüğü yüksek olan bilgisayar veya ekranlı cihazların oküler yüzey ile ilgili daha az semptomlara neden olduğu bilinmektedir.20 Çalışmamızda farklı ekran kullanımının bilgisayar kullanıcılarında, gözyaşı ve fonksiyonlarında anlamlı bir farka neden olmadığı gösterilmiştir.

Normalde yazılı metin okuma eylemi aşağı bakış pozisyonunda gerçekleşir. Bu durumda göz kapakları oküler yüzeyin önemli bir kısmınıörter ve böylece gözyaşı buharlaşması en aza indirgenmiş olur. Bunun aksine bilgisayar kullanılırken bakılan ekran yüzeyi genellikle gözlerle aynı seviyededir. Bu nedenle kapak aralığı daha geniştir ve bu da açıkta kalan yüzeyin daha geniş ve buharlaşmanın daha fazla ve etkili olmasına neden olmaktadır.1,21 Bu çalışmada da literatürle uyumlu olarak ekran pozisyonu pupilla hizasında olan bireylerin Schirmer test değerleri ekran pozisyonu aşağıda olanlara göre daha düşük çıkmıştır, fakat istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.

Sonuç olarak, bu çalışmanın verileri, bilgisayarın uzun süreli kullanımının gözyaşı fonksiyon testlerinde anlamlı değişikliklere ve kuru göz semptomlarına neden olduğunu doğrulamaktadır. Göz kırpma sayısının bilgisayarı uzun süreli kullananlarda anlamlı bir şekilde azalmış olması, belki de gözyaşı ve gözyaşı fonksiyonlarını etkileyen başta gelen nedenlerdendir çünkü göz kırpma sayısındaki azalma, evaporatif tipte kuru göze ve oküler yüzeyin bozulmasına neden olabilmektedir. Ekran pozisyonunun pupil hizasında olması gözyaşı miktarını kötü yönde etkilerken, farklıözellikte ekran kullanımının gözyaşı fonksiyonlarını etkilemediği gösterilmiştir.

Teşekkür

İstatistik değerlendirmeler için Prof. Dr. Kemal Tahir Şahin’e ve MSci. Ümran Tekşen’e teşekkür ederiz.