Aksiyel Myopi ile İlişkili Keratokonus
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 246-248
Temmuz 2012

Aksiyel Myopi ile İlişkili Keratokonus

Turk J Ophthalmol 2012;42(4):246-248
1. Ümraniye Egitim Ve Arastirma Hastanesi, Göz Hastaliklari Klinigi, Istanbul, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 16.12.2011
Kabul Tarihi: 29.03.2012
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Keratokonus ve aksiyel miyopi arasındaki ilişkiyi incelemek ve ayrıca normal ve keratokonuslu gözlerde ultrason biyometri kullanarak ön kamara derinliği, aksiyel uzunluğu ve arka segment uzunluklarını karşılaştırmak.

Ge­reç ve Yön­tem:

Bu çalışmada, 44 keratokonuslu ve 44 emetropik gözün refraksiyon ve oküler biyometrileri prospektif olarak değerlendirildi. Tüm olguların, ultrason biyometri ile aksiyel uzunluk ve ön kamara derinliği ölçümleri yapıldı. İstatiksel yöntemler, iki grubu karşılaştırmak ve herhangi bir ilişki olup olmadığını tespit etmek için kullanıldı.

So­nuç­lar:

Aksiyel uzunluk, keratokonuslu grupta emetrop kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı bir biçimde daha uzundu. Ortalama aksiyel uzunluk, keratokonusta 23,83±0,72 mm ve emetropik grupta 22,81±0,66 mm idi (p=0,001). Ortalama arka segment uzunluğu, keratokonusta 19,96±0,41 mm ve emetropik grupta 19,63±0,54 mm idi (p=0,002). Keratokonuslu grup için ortalama keratometri, sferik eşdeğer ve görme keskinliği ile korele idi.

Tar­tışma:

Keratokonuslu gözler, emetrop gözlerden daha uzun ortalama aksiyel uzunluk ve arka segment uzunluğuna sahipti. Bu keratokonus ve aksiyel uzunluk arasında istatiksel bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. (Turk J Ophthalmol 2012; 42: 246-8)

Giriş

Keratokonus korneanın noninflamatuar, ilerleyici, ektatik, korneada incelme ve görmede azalmayla karakterize bir hastalığıdır. Keratokonusta, korneada paraksiyal stromal incelme ve parasantral koni şeklinde dikleşme görülür ve buna bağlı düzensiz astigmatizma ve refraktif miyopi gelişir.1,2 Keratokonuslu hastalarda, refraktif hatanın birincil kaynağı ektaziden kaynaklanan dik bir kornea eğriliği olmasına rağmen çoğu kez artmış aksiyel uzunluk da miyopiye katkıda bulunur. Başarılı bir keratoplasti ameliyatından sonra da miyopi kalması nadir değildir.3,4

Ön segment paremetrelerinin, özellikle kornea kalınlığı ve ön kamara derinliğinin (ÖKD) doğru bir şekilde ölçülmesi; keratokonusu izlemede, ameliyat öncesi değerlendirmede ve tedavi yöntemini belirlemede çok önemlidir.5-7

Bu çalışmada, keratokonus ve aksiyal miyopi arasındaki ilişkiyi incelemek ve ayrıca normal ve keratokonuslu gözlerde ultrason biyometri kullanarak ÖKD, aksiyel uzunlukları (AU) ve arka segment uzunlukları (ASU) karşılaştırmak amaçlandı.

Gereç ve Yöntem

Bu prospektif çalışmada 44 keratokonuslu ve 44 emetropik gözün ölçümleri karşılaştırıldı. Her iki grup yaş ve cinsiyet açısından eşdeğer olarak seçildi. Tüm olgulardan çalışmaya katılmak için yazılı onamları alındı. Keratokonus tanısı; parasantral veya asimetrik korneal dikleşme gibi karakteristik korneal topografi bulgularına ek olarak, apikal incelme, Vogt stria, Fleischer halkası, apikal skarlaşma, Rizutti işareti ve Munson işareti gibi klinik bulgularla konuldu.1 Emetropik kontrol grubu; düzeltilmemiş görme keskinliği tam olan, herhangi bir göz bozukluğu olmayan ve keratokonuslu grupla aynı yaş ve cinsiyette olan olgularla oluşturuldu. Her olguda; refraksiyon değerleri, düzeltilmemiş ve düzeltilmiş en iyi görme keskinliği, biyomikroskopik muayene, ultrason (Sonomed, Microscan, 100A) ile ÖKD, AU ve ASU değerlendirildi. Demografik veriler yaş ve cinsiyet olmak üzere kaydedildi.

İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007&PASS (Power Analysis and Sample Size) 2008 Statistical Software (Utah, USA) programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (Ortalama, Standart sapma, frekans) yanısıra verilerin karşılaştırılmasında normal dağılım gösteren parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında İndependent Samples t test kullanıldı. Parametreler arası ilişkilerin değerlendirilmesinde ise Pearson korelasyon analizi ve Spearman korelasyon analizi kullanıldı. İstatiksel olarak anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi.

Bulgular

Çalışma Ocak 2011-Aralık 2011 tarihleri arasında Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, kornea biriminde yapılmıştır. Çalışmaya keratokonusu olan 30 hastanın 44 gözü dahil edildi. Olguların yaşları 14 ile 43 yıl arasında değişmekte olup ortalaması 25,48±8,61 yıldı ve 21'i (%70) bayandı. Kontrol grubu, aynı yaş ve cinsiyette olan emetrop olgulardan oluşmaktaydı. Keratokonuslu olgularda yaşların ve bulguların dağılımı Tablo 1’ de sunulmuştur. Gruplara göre AU dağılımı Şekil 1' de, ÖKD dağılımı Şekil 2' de ve ASU dağılımı Şekil 3’de gösterilmiştir.

Aksiyel uzunluk, ASU ve ÖKD keratokonuslu grupta emetrop kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı bir biçimde daha uzundu (Tablo 2). Ortalama AU, keratokonuslu grupta 23,83±0,72 mm, kontrol grubunda 22,81±0,66 mm idi (p=0,001). Ortalama ASU, keratokonuslu grupta 19,96±0,41 mm, kontrol grubunda 19,63±0,54 mm idi (p=0,002). Ön kamara derinliği, keratokonuslu grupta 3,87±0,66 mm, kontrol grubunda 3,18±0,43 mm idi (p=0,001). Gruplar arasında AU dağılımı Şekil 1’de, ÖKD dağılımı Şekil 2’de ve ASU dağılımı Şekil 3’de gösterilmiştir.

Keratokonuslu gözlerde AU, keratometri, sferik eşdeğer ve görme keskinliği ile ilişkili değildi. Keratokonuslu gözlerde ortalama keratometri, aksiyel uzunlukla ilişkili olmamasına rağmen sferik eşdeğer ve görme keskinliği ile istatiksel olarak anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu saptandı (r=0,86 ve 0,67, p=0,001). Keratokonuslu grupta 38 göz miyop, 6 göz hipermetrop idi.

Tartışma

Ektatik dik kornea ve uzamış aksiyel uzunluk, keratokonuslu gözlerde miyopa neden olmaktadır.3,4,8-10 Bizim çalışmamızda da, keratokonus grubu çoğunlukla miyop gözlerden oluşmaktaydı (%86,3).

Dikleşmiş olan kornea ÖKD'nde artışa neden olmaktadır.4,10 Bizde çalışmamızda keratokonuslu gözlerde ÖKD 'nin artmış olduğunu saptadık. Bizim çalışmamızda ortalama ÖKD, keratokonuslu grupta 3,87±0,66 mm, kontrol grubunda 3,18±0,43 mm idi (p=0,001).

Yapılan çalışmalarda, keratokonusta uzamış aksiyel uzunlukta arka segment uzunluğunun da (ASU) artmış olduğu gösterilmiştir.3,4,10 Bu çalışmalarda keratokonusta kornea dışında da değişiklikler olabileceği düşünülmüş ve birçok araştırmacı keratokonusun diğer sistemik bağ dokusu ve kollajen bozuklukları ile ilişkili olabileceğini savunmuşlardır.1,19-21 Burada altta yatan bir kollajen anormalliğin sadece korneayı değil aynı zamanda sklerayı da etkileyerek aksiyel uzunlukta artışa neden olabileceği düşünülmüştür. Bir başka olasılık olarak ta daha uzun olan gözlerde korneal ektazi gelişme eğiliminin olabileceği söylenmiştir. Bizim çalışmamızda da keratokonuslu grupta ASU’nun artmış olduğu saptanmıştır. Ortalama ASU, kontrol grubunda 19,63±0,54 mm iken keratokonus grubunda 19,96±0,41 mm olarak bulunmuştur (p=0,002).

Bunun yanında keratokonus ve emetrop gözlerde aksiyel uzunluk farkı olmadığını gösteren çalışmalarda mevcuttur.9,22 Bu iki çalışmada ortalama aksiyel uzunluk 24,39 ve 24,01 mm olmasına rağmen karşılaştırdıkları emetrop grupta ortalama aksiyel uzunluk 24,2 mm olduğu için fark saptanmamıştır. Bizim çalışmamızda ortalama AU, keratokonusta 23,83±0,72 mm, kontrol grubunda 22,81±0,66 mm idi (p=0,001).

Yapılan çalışmalarda, keratoplasti ameliyatı sonrasında da önemli oranda aksiyel miyopi kalabildiği gösterilmiştir.3,12-17 Keratoplasti sonrasında kalan miyopiyi azaltmak için aynı ya da küçük çaplı donör kullanımınında da farklı sonuçlar bildirilmiştir.3,13-24 Yüksel ve ark.24 yaptıkları çalışmada, arka segment uzunluğu 19 mm’den kısaysa 0,25 mm büyük çaplı donör trepan, 21 mm’den uzunsa eşit büyüklükte donör trepan kullanmışlar ve görme keskinliği, sferik eşdeğer ve keratometrik astigmatizmada daha iyi sonuçlar elde edildiğini bildirmişlerdir. Keratokonus hastaları olası kornea nakli adaylarıdır. Eğer aksiyel uzunluktaki fark yalnızca konikleşmiş kornea nedeniyle artmış ÖKD biçiminde ortaya çıkıyor ise, kornea nakli sonrasında normale dönecektir. Ancak gözün ASU da normal gözlerden uzun ise, kornea nakli sırasında greftin alıcı yataktan daha küçük çaplı ve böylelikle daha düz keratometriye sahip seçilmesi ile daha iyi sonuçlar elde edilebilir.

Sonuç olarak, çalışmamızda keratokonuslu gözlerde AU, ASU ve ÖKD 'nin artmış olduğunu saptadık. Bu keratokonus ve aksiyel uzunluk arasında istatiksel bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. Aksiyel uzunluk, ASU ve ÖKD ölçümü; keratokonusu izlemede, ameliyat öncesi değerlendirmede, tedavi yöntemini belirlemede ve keratoplasti ameliyatından sonra kalan miyopiyi azaltmak için greft çapını belirlemede faydalı olabilir.

Ya­zışma Ad­re­si/Ad­dress for Cor­res­pon­den­ce: Dr. Alime Güneş, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, İstanbul
Gsm: +90 216 632 18 18 E-pos­ta: [email protected] Ge­lişTa­ri­hi/Re­cei­ved: 16.12.2011 Ka­bul Ta­ri­hi/Ac­cep­ted: 29.03.2012