Acri.Lisa 356D Multifokal Göz içi Lens İmplantasyonu Yapılan Hastalarda Görsel Sonuçların Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Orijinal Makale
P: 236-242
Ağustos 2011

Acri.Lisa 356D Multifokal Göz içi Lens İmplantasyonu Yapılan Hastalarda Görsel Sonuçların Değerlendirilmesi

Turk J Ophthalmol 2011;41(4):236-242
1. Saglik Bakanligi Ümraniye Egitim Ve Arastirma Hastanesi , Göz Klinigi , Istanbul , Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 07.01.2011
Kabul Tarihi: 17.03.2011
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Acri.LISA 356D bifokal göz içi lensi implantasyonu yapılan hastalarda görsel sonuçların değerlendirilmesi.

Gereç ve Yöntem:

Fakoemülsifikasyon tekniği ile katarakt ekstraksiyonu yapılan 26 hastanın 33 gözüne difraktif multifokal GİL Acri.LISA 356D implantasyonu yapıldı. Ameliyat sonrası 1. ve 3. ayda tüm gözlerin aydınlık (85 cd/m2) ortamda ve karanlık (5 cd/m2) ortamda kontrast duyarlılıkları, düzeltmesiz ve düzeltmeli uzak, yakın ve orta görme keskinlikleri ile gözlük ihtiyaçları, refraktif kusurları, yansıma ve halo şikayetleri değerlendirildi.

Sonuçlar:

Hastaların yaş ortalamaları 58,2±9,3 yıl idi. Çalışmaya katılan 26 hastadan bilateral multifokal lens implante edilen 7 hastanın 5’i kadın 2’si erkek, tek gözüne lens implantasyonu yapılan 19 hastanın 8’i kadın 11’i erkek idi. Ameliyat sonrası 3. ayda, uzak düzeltmeli olarak en iyi görme keskinliği uzakta 0,94±0,08, yakında 0,77±0,12 ve orta mesafede 0,67±0,10 idi. Uzak mesafe görme keskinliği; yakın ve orta mesafe görme keskinliğinden anlamlı derecede yüksekti. Yakın mesafe görme keskinliği ise orta mesafe görme keskinliğinden anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0,05). Ameliyat sonrası otorefraktometre ile ölçülen ortalama sferik eşdeğer -0,85±0,55 D olarak tespit edildi. Kontrast duyarlılık seviyeleri 1. ayda özellikle yakın mesafede olmak üzere hem fotopik hem de mezopik ortamda düşük seyretti. 3. ayda yakında mezopik ortamda yüksek uzaysal frekanslar için bu düşüklük aynen devam etti. Ameliyat sonrası astigmatik kusuru yüksek olan hastalarda halo şikayetine daha yüksek oranda rastlandı. Hastalarda %74 oranında uzak için gözlük kullanma ihtiyacı doğarken, gözlük kullanma oranı %15 de kaldı.

Tartışma:

Bifokal hibrid GİL olan Acri.LISA 356D, fotopik ve mezopik koşullarda uzak ve yakında görme keskinliği ve kontrast sensitivite açısından başarılı olmasına rağmen ara mesafede aynı oranda başarılı değildir. (Turk J Ophthalmol 2011; 41: 236-42)

Giriş

Katarakt cerrahisi ve göz içi lens (GİL) teknolojisindeki ilerlemeler, göz cerrahlarını katarakt cerrahisi sırasında presbiyopinin de düzeltilmesi yolunda cesaretlendirmektedir. Bu amaçla kullanılan multifokal lensler hastaların aynı anda hem yakını hem de uzağı görmesini sağlamaktadır.1,2 Bu sayede katarakt ameliyatı sonrasında hastaların gözlük bağımlılıklarının azaltılması hedeflenmektedir. Yakın ve uzak görmedeki başarılarına rağmen bu lenslerin bazı dezavantajlarının olduğu bilinmektedir. Multifokal lensden geçen ışık hem uzak hem de yakın odak için bölündüğünden retinadaki görüntünün kalitesi monofokal lense göre daha düşüktür. Bu durum kontrast duyarlılığın düşmesine ve yansıma, halo oluşumu gibi şikayetlerin oluşmasına neden olmaktadır.

Multifokal lensler, refraktif veya difraktif optik prensiplere göre üretilmektedirler. Değişik tip multifokal lenslerle elde edilen görsel sonuçlar, lenslerin şekli ve yüzey özelliklerinin yanında üretiminde kullanılan bu optik prensiplere bağlıdır. Difraktif GİL’ler, refraktif GİL’lere göre pupilla çapına daha az bağımlıdır ve daha iyi yakın görme sağlarlar3,4 ancak gece koşullarından daha çok etkilenir. Gece görüşünde hafif azalma ve kontrast duyarlılığın düşmesi bu lenslerin dezavantajı olarak görülebilir.

Çalışmamızın amacı Acri.LİSA 356D GİL implantasyonu uyguladığımız 26 hastanın ameliyat sonrası görsel sonuçlarını değerlendirmektir. Tüm hastaların ameliyat sonrası 1. ve 3. ayda aydınlık ve karanlık ortamda kontrast duyarlılıkları ve uzak, yakın ve orta görme keskinlikleri ölçüldü. Gözlük ihtiyaçları, refraktif kusurları, yansıma ve halo oluşumu şikayetleri değerlendirildi.

Gereç ve Yöntem

Bu prospektif çalışma; Helsinki Deklarasyonu’nun şartlarına riayetle tüm hastalara ameliyat ve GİL’ler ile ilgili bilgiler verilip onayları alınarak, S.B. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği’nde 26 hasta üzerinde gerçekleştirildi. Çalışmaya alınmama kriterleri; onam formlarının tamamının kabul edilmemesi, 40 yaş altında olmak, 4. evre katarakt veya matür katarakt tanısı olması, daha önce başka bir oküler cerrahi geçirmiş olmak, hastanın okuma yazma bilmemesi, 1 D’den yüksek astigmatının olması, ek oküler patolojiye (psödoeksfoliasyon sendromu, glokom, retina dekolmanı gibi) sahip olması olarak belirlendi.

Çalışmamızda; 7 hastanın 14 gözüne iki taraflı, 19 hastaya tek taraflı olmak üzere toplam 33 göze Acri.Lisa 356D bifokal  GİL implantasyonu yapıldı.

Ameliyat öncesi biometrik ölçümler Sonomed Microscan model 100A biometri cihazı ile yapıldı. Hastalara aplanasyon tekniği ile aksiyel uzunluk ölçümü yapıldı ve SRK 2 formülü kullanılarak lens gücü hesaplandı. Hastalar ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 1. gün, 1. hafta, 1. ay ve 3.ayda standart göz muayenesinden geçirildi. Muayenede; refraksiyon ve görme ölçümleri, biomikroskopik muayene, Goldman aplanasyon tonometrisi ile göz basıncı ölçümü ve indirekt oftalmoskopi yapıldı. Ameliyatlar fako cerrahisinde tecrübeli hekimler tarafından topikal anestezi ile gerçekleştirildi. Korneal astigmatı olan hastalarda korneal kesi, korneanın dik meridyeninden 2,8 mm.’lik korneal tünel şeklinde yapıldı. Kapsüloreksisin merkezde ve çapının 5-5,5 mm. olmasına özen gösterildi. Tüm hastalarda GİL kapsül kesesi içine implante edildi

Ameliyat sonrası 3. ayda tüm gözlerin düzeltilmemiş ve düzeltilmiş uzak mesafe en iyi görme keskinliği ölçümleri Snellen eşeline göre 6 m’den ölçüldü. Uzak düzeltmeli yakın görme keskinliği 33 cm’den; uzak düzeltmeli orta mesafe görme keskinliği 40 cm, 50 cm, 60 cm ve 70 cm’den, Topcon muayene ünitinin yakın görme eşelindeki Rosenbaum cetveli ile ölçüldü. Görme keskinliği ölçümleri aynı ortamda ve aynı aydınlık seviyesinde (85 cD/m2) yapıldı. Olguların pupil çapları mezopik (5cD/m2) ve fotopik (85 cD/m2) ortamlarda ölçüldü. Olguların kontrast duyarlılık ölçümleri uzak düzeltmeli olarak; 1. ve 3. aylarda CSV 1000E Vectorvision cihazı ile mezopik ve fotopik ortamlarda yakın ve uzak mesafeler için ayrı ayrı yapıldı. Tüm gözlerin ameliyat sonrası 3. ayda refraksiyon ölçümü yapıldı. Gözlük kullanım ihtiyacı otorefraksiyon ölçümlerine göre belirlenerek gözlük kullanma ve reçete ettirme isteklerine göre değerlendirildi. Hastaların görmelerini etkileyen ve kendilerini rahatsız eden ışık yansımaları ve halo şikayetleri olup olmadığı sözel olarak sorgulandı.

İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007&PASS (Power Analysis and Sample Size) 2008 Statistical Software (Utah, USA) programı kullanıldı. Anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi.

Bulgular

Hastaların yaş ortalamaları 58,2±9,3 yıl idi. Çalışmaya katılan hastalardan iki gözüne de multifokal lens implante edilen 7 hastanın 5’i kadın 2’si erkek, tek gözüne lens implantasyonu yapılan 19 hastanın 8’i kadın 11’i erkek idi. Hiçbir hastada cerrahi sırasında lens ve kapsülle ilgili bir komplikasyon gelişmedi. Ortalama glob aksiyel uzunlukları 23,1±0,96 mm, implante edilen lens gücü  21D±2,71 idi. Koyduğumuz GİL’ler için tahmin edilen ameliyat sonrası refraktif değer ortalaması  -0,04±0,39 D idi. Ameliyat sonrası ortalama korneal astigmatik refraksiyon değeri  -0,59±0,51 D, ortalama sferik değer -0,51±0,58 D, sferik eşdeğer  -0,85±0,55 D olarak ölçüldü. Hastaların aydınlık ortam (85cd/m2) pupil çapları ortalama 3,45±0,56 mm, karanlık ortam (5cd/m2) pupil çapları ortalama 5,54±0,67 mm olarak ölçüldü. Hastaların demografik özellikleri Tablo 1’de gösterilmektedir.

Ameliyat sonrası 3. ayda 7 (%21) hastada hiç astigmat tespit edilmezken, 10 (%30) hastada 0,25-0,50 D astigmat, 11 (%33)  hastada 0,75-1 D astigmat, 4 (%12) hastada 1,25-1,50 D astigmat, 1 (%3) hastada da 2 D astigmat tespit edildi. Hastaların astigmat değerlerine göre dağılımı Grafik 1’de gösterilmektedir.

Hastaların ameliyat sonrası dönemde emetrop olması planlandı. Ancak ameliyat sonrası 3. ayda ortalama sferik eşdeğerleri -0,85±0,55 D olarak tespit edildi. Sferik eşdeğer, sferik değerle silendirik değerin yarısı toplanarak hesaplandı. Her hasta için beklenen sferik değerden sapma oranı belirlendi. 5 (%15) hasta 0,25 D ve altı, 7 (%21) hasta 0,50 D ve altı, 10 hasta (%30) 0,75-1,0 D, 7 hasta (%21) 1,0-1,50 D, 3 hasta (%9) 1,75-2,0 D ve 1 (%3) hasta 2,25 D hedef sferik değerden sapma gösterdi. Hastaların hiçbirinde hipermetropik kayma olmadı  (Grafik 2).

Serimizde en iyi uzak görme keskinliğine düzeltmesiz ulaşabilen hasta oranı %21 olarak tespit edildi. Uzak görme keskinliği muayenesinde, en az 2 sıra ve üzeri iyileşme için gözlük kullanma ihtiyacı %74 iken, 3 sıra ve üzeri bir iyileşme için gözlük kullanma ihtiyacı %48 olarak tespit edildi. Ancak gözlük kullanan hasta oranı, hem uzak hem de yakın için sadece %15 oldu.

Çalışmaya katılan hastaların ameliyat öncesi en iyi uzak görme keskinlikleri ortalama 0,31±0,24 iken ameliyat sonrası düzeltmesiz uzak görme keskinlikleri ortalama 0,68±0,21’e çıktı. Düzeltilmiş en iyi uzak görme keskinliği ortalama 0,94±0,08, uzak düzeltmeli ara mesafe görme keskinliği 70 cm.’de 0,67±0,1, 60 cm.’de 0,70±0,09, 50 cm.’de 0,26 ±0,1, 40 cm.’de 0,76±0,11, 33 cm.’de yakın görme keskinliği 0,77±0,12 olarak bulundu (Grafik 3).

Ameliyat sonrası düzeltmesiz 0,8 ve daha iyi gören hasta oranı uzak görme için %39 iken; düzeltme uygulandığında en iyi uzak görme keskinliği 0,8 ve üstü olan hasta sayısı %97 olarak bulundu. Düzeltilmiş en iyi uzak görme keskinliği 0,7 ve üstü olan hasta oranı ise %100 idi. Uzak düzeltmeli orta mesafe (70 cm) görme keskinliğinde 0,7 ve üzeri gören hasta oranı %57,5 iken, 0,8 ve üzeri gören hasta oranı sadece %18 olarak ölçüldü. Uzak düzeltmeli yakın görmesi (33 cm.) 0,7 ve üstü olan hasta oranı %84,8 iken 0,8 ve daha iyi görmesi olan hasta oranı  %57,5 bulundu (Tablo 2).

Uzak, orta, yakın mesafe görme keskinlik ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görüldü  (p<0,01). Ameliyat sonrası uzak tashihli ölçümler ise; Ameliyat sonrası uzak tashihsiz, orta ve yakın mesafe görme ölçümlerinden anlamlı düzeyde yüksek olarak saptandı (p<0,01). Orta mesafe görme keskinlikleri, yakın mesafe görme keskinliklerinden anlamlı düzeyde düşük saptandı (p<0,01) (Tablo 3).

Kontrast duyarlılık ölçümleri ameliyat sonrası 1. ayda ve 3. ayda uzak düzeltmeli olarak mezopik ortamda (5cD/m2) ve fotopik ortamda (85cD/m2); yakın için (33cm) ve uzak için (6 m) ayrı ayrı yapıldı. Testin ortalama kontrast değerlerinin logaritmik dönüşümleri yapıldı. Çalışma sonuçları, Pomerance ve arkadaşlarının5 çalışmasında baz aldıkları 50-75 yaş arası 24 kişilik normal popülasyon ortalamasıyla karşılaştırıldı. Bu ortalama kontrast seviyelerinin altında kalan ve istatiksel olarak en az p<0,05 seviyesinde anlamlı olan sonuçlar düşük kontrast seviyesi olarak belirlendi. Sonuçlar ve istatistiki analizler Tablo 4 ve 5’de gösterilmektedir.

Üçüncü ay sonunda hastalara kendilerini rahatsız eden ve görmelerini etkileyen ışık yansımaları ve halo şikayetlerinin olup olmadığı soruldu ve bu soruya evet cevabı veren hastalar fotik fenomen pozitif olarak değerlendirildi. Otuzüç hastanın 20’sinde (%61) fotik şikayetlerin pozitif olduğu görüldü. Hastalarımızda 0,25 D ve altı astigmatizma oranı %27,2 iken, hastaların %72,7’si 0,50 D ve üstü astigmatizmaya sahipti. Astigmatizmanın fotik şikayetleri olan hastalarla korelasyonunu incelediğimizde, astigmat değerleri arttıkça fotik fenomen görülme yüzdesinin yükseldiğini tespit ettik. Hiç astigmatı olmayan 7 hastanın sadece 2’sinde fotik fenomen gelişirken, 0,75-1,0D arası astigmatizması olan 11 hastanın 9’unda fotik fenomen geliştiğini gözlemledik. Fotik fenomen ve silendirik ölçümler arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki görülmektedir (p<0,05). (Silendirik değer arttıkça fotik fenomen görülme oranında artış görülmektedir).

Tartışma

Multifokal lenslerin yakın görme keskinliğini arttırdığı, multifokal GİL’ler ile monofokal GİL’lerin karşılaştırıldığı birçok çalışmada gösterilmiştir. Jacobi ve ark.’larının6 çalışmasında uzak düzeltmeli yakın görme keskinliği J3 (0,7) veya daha iyi olan olgular multifokal lensli hastalarda  %100, monofokal lensli hastalarda %34 olarak ölçülmüştür. El-Maghraby7 ve arkadaşlarının difraktif ve monofokal GİL’lerin karşılaştırıldığı çalışmasında, uzak düzeltmeli yakın görmenin J3 (0,7)  veya daha iyi olduğu olgular 3M difraktif GİL’lerle %96, monofokal GİL’lerle %62 olarak belirtilmiştir. Bizim çalışmamızda uzak düzeltmeyle 0,7 ve üstü yakın görme performansı %85 bulunmuştur. Sonuçlar literatürle uyumlu niteliktedir.

Birçok çalışmada monofokal lens ve multifokal lens implante edilen gözlerin düzeltilmemiş uzak görme keskinliği açısından bir fark göstermediği bildirilmiştir1,6,7 Bizim çalışmamızda Acri.Lisa multifokal GİL’li gözlerde düzeltilmiş uzak görme keskinliği ortalaması 0,94±0,08 olup literatürü doğrular nitelikteydi.

Mester ve ark.’ları8 difraktif Tecnis ve refraktif Array lensleri karşılaştırdığı çalışmasında; düzeltilmemiş yakın görme keskinliği, uzak düzeltmeli yakın görme keskinliği ve yüksek uzaysal frekanslarda mezopik ortam kontrast duyarlılık seviyelerinin Tecnis difraktif lenslerinde daha iyi olduğunu göstermişlerdir. Çalışmada yakın görme performansının difraktif lenslerde daha iyi olduğu görülmesine rağmen ara mesafe performansı difraktif lenslerde daha zayıf bulunmuştur. Çalışmamızda Acri.Lisa lensimizle de ara mesafe görme keskinliğinin çok iyi olmadığı görülmüştür. Bizim çalışmamızda diğer çalışmalarla paralel olarak, ara mesafede 70 cm için uzak düzeltmeli görme keskinliğinin ortalama 0,67±0,10 seviyesine ulaştığını gördük. Uzak düzeltmeli orta mesafe (70 cm) görme keskinliğinde 0,7 ve üzeri gören hasta oranı %57,5 iken, 0,8 ve üzeri gören hasta oranı sadece %18 olarak tespit edildi. Orta mesafe görme keskinliklerini yakın mesafe görme keskinliklerinden anlamlı düzeyde düşük tespit ettik. Sonuçta hibrid GİL’lerle bazı çalışmalar daha iyi ara mesafe görmeleri bildirse de, bizim sonuçlarımız bu GİL’lerle  yeterli ara mesafe görmelerine ulaşılamadığını göstermektedir (Tablo 2).

Difraktif lenslerin yakın ve uzak mesafedeki başarılarının ortam aydınlatması, pupil genişliği gibi birçok faktörden etkilenmesi hibrid lenslerin geliştirilmesi sonucunu doğurmuştur. Hibrid lensler refraktif ve difraktif dizaynların birleştirilmesi ile oluşturulmuş, ara mesafe görme keskinliği ve kontrast duyarlılıkta daha başarılı sonuçlar vermeyi, gece görüş problemleri ve disfotoptik şikayetleri en aza indirmeyi hedeflemişlerdir. Alfonso ve arkadaşlarının çalışmasında iki tip hibrid lensin görme performansları değerlendirilmiştir. AcrySof ReSTOR SN6AD3 IOL ve Acri.LISA 366D IOL  için en iyi uzak düzeltmeli yakın görme keskinliği ortalaması sırasıyla -0,01±0,16 logMAR ve -0,05±0,07 logMAR (her ikisi yaklaşık 20/20), en iyi düzeltilmiş ara mesafe (60cm) görme seviyesi 0,16±0,16 logMAR ve 0,18±0,13 logMAR (her ikisi yaklaşık 20/25) olarak ölçülmüştür. İki grup arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır.9 Çalışma hibrid lenslerin oldukça yüksek yakın ve ara mesafe görme seviyeleri verdiğini, pupil genişliğinden de etkilenmediğini ortaya koymuştur. Zira AcrySof implante edilen grubun pupil genişliği diğer gruptan anlamlı derecede küçük ölçülmüştür. Alfonso ve arkadaşları10, Acri.LİSA bifokal lens uygulanan olgularda 3.ayda uzak düzeltmeli en iyi yakın görmeleri 0,7 ve üzeri olan hasta oranının %96 olduğunu bildirmiştir.Bizim çalışmamızda bu oran % 85 olmuştur. Bu sonuç tatmin edici olmasına rağmen hibrid lenslerin hedeflenen yüksek görsel başarısını vermemekte, ortalama refraktif GİL’lerle elde edilen değerlere yakın gözükmektedir. Çalışmamızda pupil genişliği karanlık ortamda 3,45±0,67 mm. olup, gözlerin ortalama pupil genişliğinde olmasından ötürü hibrid lensimiz uzak görmede kayıp göstermedi.

Multifokal GİL kullanımıyla ilgili en büyük tartışma konularından biri kontrast duyarlılığındaki değişimlerdir. Multifokal GİL’ler retina üzerinde çok sayıda, farklı netlikde görüntü oluşmasına neden olduğundan,  kontrast duyarlılıkta düşme olması kaçınılmazdır. Işık enerjisinin dağılımını etkileyen birçok faktör kontrast duyarlılığa etki edecektir: ortam aydınlatması, pupillanın çapı, refraksiyon değerleri gibi. Yakın mesafede pupillanın konstriksiyonu ile ışığın girdiği alan daralmakta, bu durum kontrast duyarlılığın yakın mesafede uzağa göre daha fazla azalmasına neden olmaktadır. Ortam aydınlığının azalması özellikle yüksek uzaysal frekanslarda (12, 18 c/D) kontrast duyarlılıklarda düşme yapabilmektedir.11 Pupil çapı mesopik ortamda arttığı için fokus dışı oluşacak bulanıklığın çapı da daha çok olacak ve görme kalitesini bozacaktır. Kısacası yakında ve mesopik ortamda kontrast seviyeleri daha fazla düşecektir. Montes-Mico ve arkadaşları fotopik ortamlarda monofokal ve refraktif multifokal GİL’ler arasında uzakta kontrast duyarlılıklarda çok belirgin fark izlemediklerini bildirmişlerdir. Yakında multifokal GİL’ler ile yakın düzeltme yapılmış monofokallerin kontrast duyarlılıklarının %30’u kadar kontrast duyarlılık seviyesine ulaşılmıştır. Mesopik ortam şartlarında da 12 ve 18 c/D gibi yüksek uzaysal frekanslarda hem uzak hem yakında multifokal GİL’ler daha düşük kontrast değerleri vermişlerdir.12 Mesci ve arkadaşları13 ameliyat sonrası 3. aydan önce tüm uzaysal frekanslarda multifokal GİL’lerin, monofokal GİL’lere göre daha düşük sonuçlar verdiğini, 3. aydan sonra ise sadece 12cD sekansının, multifokallerde monofokallere göre düşük seviyede olduğunu bildirmişlerdir. Alfonso ve arkadaşları Acri.Lisa GİL uygulanan hastalarda ameliyattan 3 ay sonra, hem mezopik hem fotopik ortamlarda uzak için kontrast duyarlılık seviyesini tüm uzaysal  frekanslarda normal değerlerde bulmuşlardır. Yazarlar uzakta kontrast duyarlılığın düşük bulunmama nedenini Acri.Lisa lensin gelen ışığın ancak %65’ini uzak için kullanıyor olmasıyla izah etmişlerdir10. Çalışmamızda yakın görme kontrast değerleri 1.ayda mezopik ve fotopik  ortamda tüm uzaysal frekanslarda düşük iken, 3. ayda mezopik ortamda 6 c/D, 12 c/D, 18 c/D sekanslarında ve fotopik ortamda sadece 12c/D sekansında düşük seyretmeye devam etti. Uzak mesafe kontrast değerleri 1. ayda mezopik ortamda, 6 c/d, 12 c/D, 18 c/D sekanslarında, fotopik ortamda da 12 c/D sekansında düşük iken, 3. ayda hem mezopik hem de fotopik ortamlarda sadece 12 c/D sekansında bu düşüklük devam etti. Acri.LİSA bifokal lens özellikle yakın mesafede ve mesopik ortam için daha düşük kontrast değeri verirken, 3.ayda muhtemelen nöroadaptasyona bağlı düzelme gelişerek sadece 12 c/D gibi yüksek uzaysal frekans dışında düzelme görülmektedir. Ancak daha yüksek uzaysal frekans olan 18 c/D sekansında kontrast değerleri normal bulunmuştur. Bu sonuçlar, diğer klinik çalışmalara benzer sonuçlar göstermektedir.

ReStor GİL’lerle yapılan bir çalışmada olguların %15’inde, monofokal GİL’li olguların %92,5’inde gözlük kullanma ihtiyacı oluşmuştur.14 Bizim çalışmamızda ise uzak gözlük kullanma ihtiyacı %74 olarak bulundu. Ancak burada görülen başarısızlık implante edilen GİL gücünün hastaların ameliyat sonrası miyopik olmalarına yol açacak şekilde yüksek hesaplanmış olmasından kaynaklanan uzak gözlük ihtiyacıdır. Çalışmamıza aldığımız tüm hastalarımızı gözlükten bağımsız olma hedefine ulaştıramadığımız görülse de, bu hastaların sadece %15’i gözlük kullanmışlardır. Burada hastaların gözlük kullanma konusundaki isteksizliklerinin nedeni muhtemelen gözlüksüz ara mesafe görme seviyelerini miyopik kaymanın artırmış olmasından kaynaklanmaktadır. Blayblock ve arkadaşlarının15 yaptığı çalışmada, ReStor  implante edilen hastalara, hesaplanan GİL değerinden 1 D fazla güçte lens implante edilmiş ve hastaların ara mesafedeki görmelerinin, yakın ve uzak görmeleri kadar iyi olduğu ölçülmüştür.

Multifokal GİL implantasyonu sonrası en sık karşılaşılan problemlerden biri, özellikle ameliyattan sonraki birkaç ayda ve geceleri belirgin olan glare ve ışıklar etrafında halo görülmesidir. Hastaların çoğunluğu halolara zamanla alışmaktadır. Bilateral implantasyon durumunda alışma süreci daha hızlıdır.16 Multifokal GİL’lerde, yansıma ve halo sıklığının lensin dizaynı ve tipi ile kısmen ilişkili olduğu bulunmuştur. Çalışmamızda 3. ay sonunda, hastaların kendilerini rahatsız eden ve görmelerini etkileyen ışık yansımaları ve halo şikayetlerinin %61 oranında pozitif olduğu görüldü.

Sonuç olarak  bifokal hibrid bir GİL olan Acri.LISA, fotopik ve mezopik koşullarda uzak ve yakında görme keskinliği ve kontrast sensitivite açısından başarılı olmasına rağmen  ara mesafede aynı oranda başarılı değildir.