Sayın Editör,
Oftalmoloji pratiğinde en sık reçete edilen tedavi yöntemlerinden biri topikal göz damlalarıdır. Bu ürünler genellikle karton kutu içerisinde, basılı bir prospektüs eşliğinde hastalara ulaştırılmaktadır. Ancak bu geleneksel ambalajlama yöntemi, hem çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli miktarda kağıt tüketimine neden olmakta hem de prospektüslerin hızla güncelliğini yitirmesi nedeniyle bilgiye erişimde kısıtlılıklar yaratmaktadır. Sağlık hizmetlerinde sürdürülebilirlik, son yıllarda giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarında ve uluslararası sağlık kuruluşlarının stratejik planlarında, sağlık endüstrisinde gereksiz ambalaj kullanımının azaltılması önemli bir hedef olarak gösterilmektedir.1 Tıp alanında yapılan çalışmalar da sağlık hizmetlerinin karbon ayak izinin küçültülmesi için ilaç endüstrisinin kritik rol oynadığını vurgulamaktadır.2 Oftalmoloji özelinde, göz damlası kullanımının yaygınlığı düşünüldüğünde, bu alanda yapılacak küçük değişikliklerin bile çevresel etkiyi anlamlı ölçüde azaltabileceği açıktır. Bu bağlamda, göz damlası şişelerinin dışındaki karton kutunun kaldırılması ve şişenin üzerine entegre edilecek karekod sistemi ile prospektüsün dijital ortamda sunulması pratik ve uygulanabilir bir çözüm olabilir. Böyle bir yaklaşım ile:
1. Kağıt tüketimi azaltılarak çevresel yük hafifletilecek,
2. Prospektüslerin içerikleri dijital ortamda güncellenebilir hale gelecek,
3. İlaç üreticileri açısından lojistik ve basım maliyetleri azalacak,
4. Hastalar, karekod aracılığıyla akıllı telefon veya bilgisayardan en güncel bilgilere erişebileceklerdir.
Ayrıca, dijital prospektüslerin erişilebilir formatlarda (örneğin; sesli içerik veya büyük puntolu yazı) sunulması özellikle yaşlı veya görme engelli hastalar için önemli kolaylık sağlayacaktır. Bu sayede hem çevresel sürdürülebilirlik hem de hasta deneyimi ve tedaviye uyum olumlu yönde etkilenecektir.3 Elbette böyle bir dönüşüm için ilaç endüstrisi ve düzenleyici otoritelerin iş birliği gereklidir. Yasal mevzuatın basılı prospektüsün zorunluluğunu sürdürmesi, bu uygulamanın hayata geçirilmesinde engel teşkil edebilir. Ancak, dijitalleşmenin sağlık hizmetlerinde giderek daha fazla yer bulduğu günümüzde bu tür yenilikçi uygulamaların tartışmaya açılması önemlidir. Benzer dijital çözümler Avrupa’da ve bazı ülkelerde reçeteleme süreçlerinde giderek yaygınlaşmaktadır.4, 5 Ayrıca, oftalmoloji pratiğinde yalnızca göz damlaları değil, cerrahi implantlar ve tek kullanımlık malzemeler gibi çok çeşitli ürünlerde de sürdürülebilirlik tartışmaları gündemdedir. Özellikle elektronik kullanım kılavuzlarının (e-IFU) cerrahi cihazlarda uygulanması, hem kağıt israfının azaltılması hem de cerrahların en güncel bilgilere erişiminin sağlanması açısından önemlidir. Schehlein ve ark.6 çalışmasında, göz cerrahisinde e-IFU kullanımının ambalaj atığını azaltma potansiyeli vurgulanmıştır. Benzer şekilde Stern ve ark.7 da oftalmoloji alanında çevresel atıkların azaltılmasına yönelik dijital çözümleri destekleyen bulgular bildirmiştir. Avrupa Birliği’nde e-IFU uygulamalarının yasal düzenlemelerle destekleniyor olması, bu yaklaşımın küresel ölçekte uygulanabilirliğini güçlendirmektedir.8 Oftalmoloji alanında da bu yaklaşımın benimsenmesi, hem çevresel hem de klinik fayda sağlayacaktır.
Hastaların biten göz damlası şişelerini eczanelere getirerek geri dönüşüme kazandırmaları da teşvik edilebilir. Bu süreçte hastalara ilaç katkı payı (%10) muafiyeti sağlanması, geri dönüşüm oranlarını artıracak ve hastaları aktif olarak sürdürülebilir uygulamalara dahil edecektir. Türkiye’de 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe giren Depozito İade Sistemi (DİS), içecek ambalajlarında tüketiciyi geri dönüşüme teşvik eden benzer bir uygulamadır.9 Göz damlası şişeleri için önerilen bu program, mevcut DİS uygulamasıyla uyumlu ve destekleyici bir yaklaşım olacaktır. Toplanan şişeler uygun geri dönüşüm yöntemleriyle değerlendirilerek sağlık sektöründe sürdürülebilirliğe somut katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, göz damlası ambalajlarının karton kutudan arındırılarak dijital prospektüs ile sunulması ve hastaların geri dönüşüm için teşvik edilmesi, çevresel sürdürülebilirlik ve hasta odaklı bakım açısından değerli bir katkı sağlayacaktır. İlaç endüstrisi ve düzenleyici otoritelerin bu öneriyi değerlendirmesi faydalı olacaktır.


