Bir bakışta 2022 yılı 3. sayı;
Değerli Meslektaşlarımız,
Türk Oftalmoloji Dergisi 2022 yılının 3. sayısı, 8 özgün araştırma, 3 olgu sunumu ve 1 adet editöre mektup ile 1 adet editöre mektuba yanıttan oluşuyor.
Kıyat ve ark.’nın düzenlediği “İntravitreal Enjeksiyon Tedavisi Alan Neovasküler Tip Yaşa Bağlı Makula Dejeneresanslı Hastalarda Kuru Göz ve Meibomian Gland Disfonksiyonu” başlıklı klinik çalışmada neovasküler tip yaşa bağlı maküla dejenerasyonu tanısı ile intravitreal enjeksiyon tedavisi uygulanan hastalarda kuru göz varlığının ve meibom bezlerinin değerlendirilmesi amaçlanmış ve 30 hastanın 60 gözü çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların bir gözüne intravitreal enjeksiyon tedavisi uygulanırken (Grup 1), diğer sağlıklı göze herhangi bir tedavi uygulanmamıştır (Grup 2). Grup 1’de ortalama Schirmer 1 ve gözyaşı kırılma zamanı daha düşük bulunmuştur. Grup 1’de, Grup 2’ye göre ortalama Oxford skoru ve üst göz kapağı meibografi skoru açısından anlamlı bir fark bulunmazken, alt göz kapağı meibografi skoru anlamlı derecede daha yüksek saptanmıştır.
“Semptomatik Büllöz Keratopati Olgularında İntrastromal Amniyon Membran Uygulamasının Palyatif Etkinliği” başlıklı çalışmalarında Furundaoturan ve ark., semptomatik ve kısıtlı görme potansiyeline sahip büllöz keratopatili olgularda palyatif amaçla uygulanan intrastromal insan amniyon membran cerrahi tekniğinin sonuçlarını değerlendirmiş ve bu yöntemin, kornea nakli ile görsel beklentisi olmayan hastalarda keratoplastiye alternatif bir yaklaşım olabileceğini ifade etmişlerdir.
Furundaoturan ve ark.’nın, “Ambliyop Hastalarda Koroidal Vasküler İndeksin Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmalarında, hipermetropik refraktif veya şaşılık kaynaklı ambliyopi hastalarında subfoveal koroid kalınlığının (SFKK) ve koroidal vasküler indeksin (KVİ) sağlıklı gözlerle kıyaslanması amaçlanmış ve çalışmaya şaşılık kaynaklı ambliyopi tanılı 17 hasta (Grup 1), hipermetropik refraktif nedene bağlı ambliyopi tanılı 29 hasta (Grup 2) ve 16 sağlıklı gönüllünün 16 gözü (Grup 3) dahil edilmiştir. SFKK’nin Grup 2 hastaların ambliyop gözlerinde Grup 3’e göre belirgin olarak arttığı tespit edilirken, KVİ’nin Grup 2 hastaların ambliyop gözlerinde her iki göz arasında ve Grup 3 gönüllülerden anlamlı derecede düşük olduğu belirlenmiştir.
“Ailesel Eksüdatif Vitreoretinopati ve Gastrointestinal Malformasyona Yol Açan Kirpimsi Sinyal Defekti” başlıklı çalışmalarında Şahinoğlu Keşkek ve ark., ailesel eksüdatif vitreoretinopati benzeri hastalık ve gastrointestinal yola ait malformasyonların bir arada bulunduğu yeni bir genetik birliktelik tanımlamış ve kirpimsi yolağın, retinal vasküler sistem ve bağırsak gelişimindeki önemini vurgulamışlardır.
Karabaş ve ark.’nın, “Türk Oftalmoloji Derneği Üyeleri Arasında Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu ve Maküla Ödemi Tedavisinde İntravitreal Enjeksiyon Tercihlerinin Araştırılması” başlıklı çalışmalarında, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu ve maküla ödemi tedavisi için göz doktorlarının mevcut tercihlerini analiz etmek ve Türkiye’de bevacizumabın endikasyon dışı kullanımını değerlendirmek üzere Türk Oftalmoloji Derneği’nin üyeleri ile, internet tabanlı anonim bir anket değerlendirilmesi yapılmıştır. Mevcut yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, oftalmologlar, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, diyabetik maküla ödemi ve retinal ven tıkanıklığı olan hastalarda birinci basamak ajan olarak bevacizumab kullandıkları; ekonomik ve yasal kısıtlamalar düşünülmediğinde ise, katılımcıların bevacizumab tercih etme oranının azaldığı tespit edilmiştir.
Altınbay ve ark.’nın “Minnesota Az Görme Okuma Testi’nin Karta Basılı Formundan ve Tablet Uygulama Formundan Elde Edilen Okuma Testi Değişkenlerinin Karşılaştırılması” başlıklı toplam 116 kişinin (92 normal gören ve 24 az gören) dahil edildiği çalışmalarında, Minnesota Az Görme Okuma Testi’nin Türkçe sürümünün (MNREAD-TR) karta basılı formu ve aynı testin tablet uygulama formu ile ölçülen okuma değişkenleri, normal gören ve az gören bireylerde karşılaştırılmış ve normal gören bireylerde okuma keskinliği ve kritik baskı boyutu, az gören bireylerde okuma keskinliği ve okuma kolaylık indeksi değişkenlerinin, MNREAD’nin her iki formunda da benzer sonuçlar verdiği tespit edilmiştir.
Atalay ve ark.’nın, “Glokomun Renkli Fundus Fotoğrafı ile Teşhisinde Evrişimsel Yapay Sinir Ağları Yapılarının Rolünün Araştırılması” başlıklı çalışmalarında, evrişimsel yapay sinir ağları (EYSA) yapılarının, glokomlu gözleri normal gözlerden ayırt etme performansları değerlendirilmiş ve uygun şekilde tasarlanan ve eğitilen EYSA yapılarının az sayıda fundus fotoğrafıyla dahi yüksek doğrulukla glokomlu fundus fotoğraflarını normallerden ayırt edebildiği gösterilmiştir.
“Kısa Gözler İçin Göz İçi Lens Gücü Hesaplama Formüllerinin Etkinliği, Duyarlılığı ve Özgüllüğü” başlıklı çalışmada, Stopyra, aksiyel uzunluğu 22,0 mm’den kısa olan gözlerde mutlak hata (MH) ve alıcı işletim karakteristiği eğrileri açısından göz içi lens (GİL) gücü hesaplama formüllerini karşılaştırmış, Hoffer Q formülünün en düşük MH düzeyini verdiğini tespit etmiş ve bu formülün hipermetrop gözlerde GİL gücü hesaplaması için önerilebileceğini vurgulamıştır.
Olgu sunumları bölümündeki ilk olgu Athanasiadis ve ark. tarafından “Konjenital Aniridide Descemet Soymalı Endotelyal Keratoplasti: İlgi Çekici ve Zor Bir Olgu” başlığı ile sunulmuş olup, katarakt cerrahisinden sonra kornea dekompanzasyonu izlenen, progresif endotel disfonksiyonu ve aniridi ilişkili keratopati gelişen, konjenital aniridili 59 yaşındaki hastaya uygulanan ultra ince Descemet soymalı endotelyal keratoplasti sonucu bildirilmiştir.
“Optik Koherens Tomografi ile 13 Yıl Takip Edilen Bietti Kristalin Distrofi Olgusunda Unilateral Asemptomatik Tam Kat Makula Deliği” başlıklı olgu sunumunda, Saatci ve ark. ilk muayeneden 13 yıl sonra tek taraflı tam kat maküla deliği gelişen bir Bietti kristalin distrofisi olgusunun longitudinal takip sonuçlarını bildirmişlerdir.
Şahin ve ark. tarafından kaleme alınan “Olgu Sunumu: Kapalı Göz Yaralanması Sonrası Kılıfın Korunduğu Tam Optik Sinir Avülsiyonu” başlıklı olgu sunumunda, basınçlı hava hortumu ile yaralanma sonucu tam optik sinir avülsiyonu gelişen ancak optik sinir kılıfının korunduğu bir olgu bildirilmiştir.
Bu sayımızda yayınlanan makalelerin ilginizi çekeceğini ve okumaktan keyif alacağınızı umuyoruz.
Saygı ve sevgilerimizle,
Editöryel Kurul Adına
Dr. Hakan Özdemir