Editörden
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Editörden
P: 0-0
Ağustos 2021

Editörden

Turk J Ophthalmol 2021;51(4):0-0
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Bir bakışta 2021 yılı 4. sayı:

Değerli Meslektaşlarımız,

Türk Oftalmoloji Dergisi 2021 yılının 4. sayısı, 6 özgün araştırma, bir derleme, 3 editöre mektup ve 1 yazar yanıtı ile 2 olgu sunumundan oluşuyor.

Burcu ve ark.’nın “Skleral Yüzey Rekonstrüksiyonunda Donör Kornea Kullanımı” klinik çalışması, birbirinden farklı optik, damarsal ve sinirsel yapıya sahip olan sklera ile korneanın önemli bir ortaklığına vurgu yapıyor. Her ikisi de tip 1 kollagenden zengin olan protein yapısı ile birbirlerini anatomik olarak gayet başarılı biçimde tamamlayabilecek nitelikte olup, 16 hastanın 16 gözünde skleral bütünlüğün bozulduğu veya büyük tehlike içinde olduğu durumlarda tam kat ve lameller kornea dokuları ile bu başarılı işlev örneklenmiştir.

İran’nın başkenti Tahrandan Hashemi ve ark., 213 Down sendromu hastası ile 184 kontrol olgusunu karşılatırarak, Down sendromunda refrakiyon kusurlarının, görme bozukluğunun ve ambliyopinin daha sık olduğunu göstermişlerdir. Astigmatizmayı vektöryel olarak da analiz eden çalışmacılar, Down sendromunda oblik astigmatizmanın sıklığını da ortaya koymuşlardır.

Yalçındağ ve ark, “Behçet Üveit Sıklığını Tarama (BÜST) Çalışması’nın” sonuçlarını analiz ederek, 33 merkezdeki 3.363 hastanın 4.978 gözü üzerinden, Behçet hastalığı olan hastaların, diğer non-enfeksiyöz üveiti olanlara kıyasla, eğitim durumu ve sosyoekonomik düzeylerinin düşük olduğunu saptamışlardır. Bu eğitim ve sosyoekonomik durum farklılığının Behçet hastalığı açısından sebep mi, yoksa sonuç mu olduğu ise tartışılması gereken yeni bir başlıktır.

Özcan ve ark, nazolakrimal kanal tıkanıklığının tedavisinde altın standart olan eksternal dakriyosistorinostomide, Gibbs tarafından 1967’de tanımlanmasından bu yana yaygın olarak kullanılmakta olan bikanaliküler silikon tüplerin (BST), alınma periyotları ile mikrobiyolojik analiz sonuçları arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. BST’lerin çıkarılma süresi uzadıkça, kültürde izole edilen bakteri türü sayısını artarken, nüks görülen olgularda daha sıklıkla Haemophilus influenzae izole edilmiş olması, klasikleşmiş bir tedaviye yeni bir boyut kazandırmıştır.

Er ve ark, yırtıklı retina dekolmanı tanısı ile pars plana vitrektomi ve silikon endotamponadı uygulanan 65 olgunun 65 gözünde, maküladaki yapısal değişikliklerin silikonun göz içinde kalış süresi ile farklılıklar gösterebildiğini saptamışlardır. Bu sonuç da klasikleşmiş bir tedavi yöntemi için, yeni bir boyut niteliği taşımaktadır.

Aktif ve bilateral evre 4-5 prematüre retinopatisi (PR) için eş zamanlı bilateral vitrektomi cerrahisinin güvenilirliğini ve etkinliğini tek cerrah deneyimi üzerinden değerlendiren Özdek ve ark., eş zamanlı bilateral vitrektomi cerrahisinin bir seçenek olarak düşünülebileceğine dair önerilerini, endoftalmi riski, hastalığın ilerlemesi ve anestezi ilişkili komplikasyon risklerine karşı tartılarak değerlendirilmeye dair bulmuşlardır.

Değirmenci ve ark, COVID-19 pandemi sürecinde risk faktörü sayılan immun modülatör kullanımını, üveit tedavisi açısından irdelemiş, takip kriterlerini sıkı tutarak üveit tedavisine devam edilmesi gerektiğini bildirmişlerdir. Koşullar tümüyle değiştiğinden üveit tedavisi için immun modülatör alan hastaların yönetiminde yeni kılavuzlara olan gerekliliğe vurgu yapılmış, ilaçlar ve hastalıklar özelinde referans niteliğinde önerilerde bulunmuşlardır.

Biçer ve ark, “Bilateral Olarak Üst ve Alt Göz Kapaklarını Tutan Sistematize Epidermal Nevüs Sendromu Olgusu” üzerinden, bu tür nadir olguların göz dışı anomaliler açısından araştırılmasınını ve deri lezyonlarının olası malign dönüşüm açısından takip edilmesi gerektiğini bildirimişlerdir.

Yabanoğlu ve ark. kalıtsal geçişi son derece nadir olan sferoidal kornea dejenerasyonunun iki kardeşte birden ortaya çıkmış olması nedeniyle, ailesel yatkınlığa dikkat çekmişlerdir.

Erdinest ve ark, “COVID-19 pandemisinin Türk Göz Hekimleri Üzerine Etkisi” başlığı ile dergimizde yayınlanan anket çalışmasının bir benzerine ait kendi anket çalışmalarının ön sonuçlarını kısaca paylaşırken, doğru tutumların henüz bilinmediği yeni süreçte, Türkiye ve İngiltere’de yapılan sürekli bilgi güncellenmesi yaklaşımının önemine dikkat çekmişlerdir.

Aynı makaleye atfen Gurnani ve Kaur, Hindistan’da örneklenen inovasyon niteliğindeki oftalmoloji uygulamalarını “COVID-19 Salgını Sırasında Klinik Oftalmolojide İnovasyonlar” başlıklı editöre mektup yazılarında özetlemişlerdir. Bu inovasyonların pek çoğu, hemen her ülkede göz hekimi meslektaşlarımızın kendi pratiklerine dahil edebileceği basit ve modifiye klinik uygulamalar olduğu için, bu yazı pandemi süreci devam ettiği sürece önemli bir referans olacaktır.

Gönül ve Eker, editöre mektupları ile, Kayıkçıoğlu ve ark.’nın “Katarakt Cerrahisi Esnasında Ön Vitreusun Tripan Mavisi ile İstemsiz Boyanması” başlıklı makalesinde, hiçbir olgunun 10/10 görme düzeyine ulaşmamış olması nedeniyle, tripan mavisinin vitreus boşluğuna istemsiz olarak geçtiği sırada retina toksisitesine neden olmuş olabileceğine dair şüphelerini ifade etmişlerdir. Kayıkçıoğlu ve ark., olgulara elektrofizyolojik test yapılmamış olması nedeniyle bu şüpheyi haklı bulmuşlardır.

Pandemi süreci devam ederken, klinik uygulamalarımız yeniden şekillenmekte, bu yeni ortam, dergimizin yazı başlıklarını da etkilemektedir. Bu sayıda 13 yazının 3 tanesi pandemi ile ilgili idi. Gelecek sayılarda pandeminin zarar-kaygı-korunma ağırlıklı yazılarının yerini çözüm ve başarılı tedavi yazılarının alması dileğiyle

Saygı ve sevgilerimizle,

Editöryel Kurul Adına
Dr. Sait Eğrilmez