Editörden
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Editörden
P: 0-0
Ağustos 2015

Editörden

Turk J Ophthalmol 2015;45(4):0-0
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Bir bakışta 4. sayı;

Değerli okuyucularımız,

Bu sayımızda ilgiyle okuyacağınızı umduğumuz, oftalmolojinin farklı çalışma alanlarından ülkemizde yapılan 6 özgün araştırma makalesi, 1 derleme ve 3 olgu sunumu yer almaktadır.

Glokom cerrahisinde altın standart olan trabekülektominin uzun dönemdeki başarısı fonksiyonel bleb varlığına bağlıdır. Güven Yılmaz ve ark., aynı cerrah tarafından standart teknikle Mitomisin-C kullanarak trabekülektomiuygulanan 28 gözde bleblerin morfolojik görünümlerini biyomikroskop, iç yapılarını ise ön segment optik koherens tomografi (ÖS-OKT) ve in vivo konfokal mikroskopi (İVKM) ile değerlendirmişler ve bu üç tekniğin birbiriyle uyumlu olduğunu, bleb morfolojisini belirlemede kolay ve pratik olan biyomikroskopik muayene yanında İVKM ve ÖS-OKT ile elde edilen görüntülerin blebin iç yapısı ve işlevsel özelliği ile ilgili faydalı objektif veriler sağladığını vurgulamışlardır (Bakınız sayfa 132-137).

Türkoğlu ve ark., çeşitli otoimmün hastalıklar ile birliktelik gösteren sekonder Sjögren sendromlu hastalarda tümör nekroz faktör alfa antagonisti olan infliksimab ile sistemik tedavinin oküler yüzey ve gözyaşı fonksiyon testlerine etkisini araştırmışlar, tedavinin 3. ve 6. ayında gerek subjektif gerekse objektif parametreler üzerinde tedavinin olumlu etkisini gözlemlememişlerdir (Bakınız sayfa 138-141).

Parkinson hastalarında gözyaşı ozmolaritesi, gözyaşı kırılma zamanı ve Schirmer skorlarının değerlendirilmesini amaçlayan Sarı ve ark.’nın çalışmasında, en az 1 yıl takipli 37 Parkinson hastası ile yaş ve cinsiyet uyumlu 37 sağlıklı kontrol olgusuna ait veriler karşılaştırılmış ve göz kırpma sıklığı ile Schirmer skorlarının Parkinson hastalarında anlamlı olarak azaldığı saptanmıştır. Sarı ve ark.’nın bu çalışması Parkinson hastalarında gözyaşı ozmolaritesinin değerlendirildiği ilk çalışma niteliğindedir (Bakınız sayfa 142-145).

Elbay ve ark.’nın, Behçet hastalığının patogenezinde temel rol oynayan endotel disfonksiyonun ve uveal enflamasyonun oluşumuna katkıda bulunduğu öne sürülen homosistein ve leptinin serum düzeylerini Behçet ve Behçet dışı üveiti olan hastalarda değerlendirmeyi amaçladıkları çalışmalarına, 23’ü Behçet üveitli, 22’si non-enfeksiyöz Behçet dışı üveitli hastalar ile yaş ve cinsiyet uyumlu 25 sağlıklı kontrol bireyi olmak üzere toplam 70 olgu dahil edilmiş, kadın olguların leptin düzeylerinin kontrol grubundaki kadın olgulardan yüksek olması dışında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (Bakınız sayfa 146-151).

Altıntaş ve ark.’nın, belirgin aşağı veya yukarı vuruş ile birliktelik gösteren Duane retraksiyon sendromlu gözlerde tek ya da iki taraflı rektus geriletmesi ile birlikte modifiye dış rektus Y splitting tekniği uyguladıkları 10’u tip 1, 2’si tip 3 olan 12 hastada, horizontal kaymada belirgin düzelme olduğu, anormal baş pozisyonunun ortadan kalktığı, ko-kontraksiyon ve glob retraksiyonu izlenmediği, anormal vertikal göz hareketlerinin kaybolduğu ya da çok belirgin olarak azaldığı bildirilmektedir. Bu yöntemin Duane retraksiyon sendromunda etkin ve güvenilir bir cerrahi seçenek olduğu vurgulanmaktadır (Bakınız sayfa 152-155).

Savku ve Gündüz’ün tiroid oftalmopatide izlem ve tedavi sonuçlarını irdelemeyi amaçladığı çalışmalarında, en az 6 ay takipli 168 tiroid oftalmopati hastasına ait dosyalar retrospektif olarak incelenmiş, tiroid oftalmopatiye en sık eşlik eden tiroid patolojisinin Graves hastalığı olduğu, gözlerin üçte ikisinde hafif, üçte birinde ortaciddi, %2’sinde ciddi tutulum saptandığı, erkek cinsiyet hastalığın şiddeti için bağımsız risk faktörü iken ileri yaş ve yüksek tiroid reseptör antikor titrelerinin ise hastalığın aktivitesi ile ilişkili olduğu, en sık uygulanan tedavinin sistemik steroid tedavisi olduğu belirtilmiş, bu hasta grubunda izlemin önemine vurgu yapılmıştır (Bakınız sayfa 156-163).

Saygı ve sevgilerimizle,
Editöryel Kurul Adına
Dr. Özlem Yıldırım