Bir Bakışta
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Bir Bakışta
P: 0-0
Ekim 2023

Bir Bakışta

Turk J Ophthalmol 2023;53(5):0-0
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Bir bakışta 2023 yılı 5. sayı

Değerli meslektaşlarımız,

Türk Oftalmoloji Dergisi, 2023 yılı 5. sayısı, 6 orijinal makale, 1 derleme, 2 olgu sunumu ve 1 editöre mektup yazısından oluşuyor.

Dericioğlu ve ark.’nın Türkiye’den bir referans merkezi olarak Marmara Üniversitesi Hastanesi’ne ait “Pediatrik Katarakt Cerrahisi Komplikasyonları ve Görsel Sonuçlarını Öngören Faktörler” başlıklı yazıları 2010 ve 2020 yılları arasında pediatrik katarakt için tedavi edilen 50 hastanın 80 gözünü içeren, ortalama 60 ay takip süreli bir çalışmadır. Bu detaylı retrospektif analizde, total/matür katarakt morfolojisinin ve herhangi bir komplikasyon varlığının sonuç görme keskinliğini olumsuz olarak etkilediği görülmüş, konjenital kataraktın ve intraoperatif ön hyaloid membran rüptürünün olmasının ise postoperatif komplikasyon riskini artırdığı saptanmıştır (Bakınız sayfa 267-274).

Çeper ve ark.’nın, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yaptıkları “Türk Popülasyonunda Retiküler Psödodrusenin Multimodal Görüntülemesi” başlıklı çalışmaları, retiküler psödodrusenin tanısında kullanılabilecek görüntüleme yöntemleri arasında en duyarlı olanının, %95 tanı koyma oranı ile kızılötesi görüntüleme olduğunu, bunu %91,6 ile spektral domain optik koherens tomografinin (SD-OCT) takip ettiğini göstermiştir. Daha düşük duyarlılık oranlarına karşın %100 özgüllük oranları ile red-free fotoğraflama ve fundus otofloresans görüntüleme yöntemleri, %99,6 özgüllük oranı ile mavi reflektans görüntüleme de yardımcı teknikler olarak önerilmiştir (Bakınız sayfa 275-280).

Kandarakis ve ark.’nın, “Silikon Yağı ile İndüklenen Glokomda Perflorobütilpentan (F4H5) ve Glokom Drenaj Cihazı İmplantasyonu Kombinasyonu” başlıklı pilot çalışmaları, komşu ülke Yunanistan’ın başkenti Atina’dan geliyor. Silikon yağı tamponadı ile pars plana vitrektomi yapılan 8 hastanın dahil edildiği çalışmada, tüm hastalara refrakter glokom tedavisinde, kalan silikon yağının çıkarılması için F4H5 ile yıkama ve eş zamanlı olarak glokom drenaj cihazı (GDC) implantasyonu yapılmış. Ameliyattan sonra 12 ay içinde ortalama göziçi basıncında %60,9’luk azalma ve ameliyat öncesi 4 olan glokom ilacı ihtiyacında, 0,75±0,89 düzeyine düşüş elde etmişlerdir. Bu bulgular ışığında F4H5’in, silikon yağını uzaklaştırmak için etkili bir emülgatör olduğu ve silikon yağı ile indüklenen glokomlu gözlerde göziçi basıncını kontrol etmek için GDC implantasyonu ile birlikte güvenle kullanılabileceği sonucuna varmışlardır (Bakınız sayfa 281-288).

Polat ve ark. “Sweep Görsel Uyarılmış Potansiyel Testi ile Subjektif Görme Keskinliği Arasındaki Uyumun Değerlendirilmesi” başlıklı 49 olgunun dahil edildiği çalışmalarında, sweep VEP ölçümü ve subjektif görme keskinliği ölçüm sonuçlarının, istatistiksel olarak uyuşmadığı, birbirlerinin yerine kullanılmalarının doğru olmayacağı sonucuna varılmıştır (Bakınız sayfa 289-293).

Kaplan ve ark.’nın “Papilödem ve Psödopapilödemi Olan Çocuk Hastaların Klinik Bulguları ve Optik Koherens Tomografi Ölçümleri” başlıklı çalışmaları, psödopapilödem tanısı alan 58 çocuk, hafif-orta dereceli papilödem tanısı alan 32 çocuk ve 40 sağlıklı kontrolden oluşuyor. Takip ve prognoz açısından büyük farklılıklar gösteren papilödem ve psödopapilödem ayırıcı tanısında, yeni geliştirilmiş OKT teknikleri gibi girişimsel olmayan yöntemlerin, hastaları pahalı, kapsamlı ve girişimsel prosedürlerin stres ve mali yükünden kurtarabileceği sonucuna varılmıştır (Bakınız sayfa 294-300).

Kırık ve ark. “Kodlama Gerektirmeyen Makine Öğrenmesi Uygulaması ile Diyabetik Maküla Ödeminin Tespiti ve Sınıflandırması” başlıklı çalışmalarında kod bilgisi gerektirmeden, kişisel bilgisayar üzerinden kullanım sağlanabilen bir makine öğrenme aracı olan Lobe uygulamasının SD-OKT görüntüleri üzerinden diyabetik maküler ödemin (DMÖ) tespiti ve sınıflandırmasındaki etkinliğini değerlendirmişlerdir. DMÖ olan 336 hastanın 695 kesitsel görüntü ve 200 sağlıklı kontrole ait görüntünün dahil edildiği çalışmada geliştirilen modelin DMÖ’nün sınıftan bağımsız tespiti için duyarlılığı %99,28, özgüllüğü %100 olarak bulunmuştur. Etiketlere göre duyarlılık ve özgüllük ise sırasıyla diffüz retina ödemi için %87,80, %98,57, kistoid maküla ödemi için %96,43, %99,29 ve kistoid maküler dejenerasyon için %95,71, %95,41 olarak saptanmıştır (Bakınız sayfa 301-306).

Bu sayıda, Anderson ve Akduman’ın “Miyopik Makülopati Yönetimi: Bir Derleme” başlıklı yazısı, miyopik traksiyon makülopatisinin cerrahi tedavisindeki son gelişmelere vurgu yaparak miyopik makülopatinin tanı, klinik özellikleri ve tedavisini ele almaktadır. Miyopik makülopatide maküler çökertme yönteminin kullanımının olası avantajları ile birlikte piyasada bulunan maküler çökertme materyallerini tartışıldığı kapsamlı yazı, yeni miyopik traksiyon makülopatisi evreleme sistemini ve bu karmaşık olguların cerrahi yönetimindeki rolünü gözden geçiriyor (Bakınız sayfa 307-312).

Ahmet ve ark. “Küçük Kesiden Lentikül Ekstraksiyonu Sonrası Epitel İnokülasyonu: Bir Olgu Sunumu” başlıklı olgu sunumları ile, 2008 yılından beri uygulanan küçük kesili lentikül çıkarılması (“small-incision lenticule extraction”, SMILE) cerrahisinden sonra, erken dönemde epitel inokülasyonu gözlendiğinde, ara yüzeyin hemen irrigasyonunun etkili ve güvenli bir tedavi gibi göründüğünü bildirmişlerdir (Bakınız sayfa 313-317).

Garrell-Salat ve ark. “Hemoglobin C Taşıyıcılığı Retinopatisine Bağlı Traksiyonel Retina Dekolmanı: Olgu Sunumu” başlıklı yazılarında, vitrektomi yaptıkları hasta üzerinden, orak hücreli retinopatiye benzer şekilde retina proliferasyonu nedeniyle görmeyi tehdit edebilen hemoglobin C hastalığında, düzenli izlem yapılmasının önemli olduğu, ultra geniş anjiyografi işleminin, periferik iskemiyi daha erken evrelerde tespit etmek için yararlı bir yöntem olduğunu bildirmişlerdir (Bakınız sayfa 318-321).

Ali ve ark. “Akut Vogt-Koyanagi-Harada Hastalığında Basiller Tabaka Dekolmanı” başlıklı editöre mektuplarında, Ataş ve ark’nın makalesine atıfta bulunarak, Te Whatu Ora Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndaki deneyimlerini paylaşmışlar. Kendi gözlemlerinin de basiller tabaka dekolmanı varlığına rağmen görmede iyi sonuçlar elde edilmesi açısından Ataş ve ark.’nın gözlemlerini desteklediğini, kötü prognoz, komplikasyonlarda (koroidal neovasküler membran gibi) artış veya rekürrens ile ilişkili diğer OKT özelliklerini değerlendirmek için daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğuna vurgu yapmışlardır (Bakınız sayfa 322-323).

Yol gösterici orijinal makale sonuçları, çarpıcı olgu sunumları ve özgün bir yöntemin geliştiricisi olan yazarlar tarafından ele alınmış derleme yazısı ile harmanlanan bu sayının da meslektaşlarımızın ilgisini oldukça fazla çekeceğine inanıyoruz.

Saygı ve sevgilerimizle,

Editöryel Kurul Adına
Dr. Sait Eğrilmez