Dear Editor,
This letter is regarding the article titled “Dry Eye Disease after Cataract Surgery: Study of its Determinants and Risk Factors”.1 We read this article with great interest and thank the authors for providing an excellent demonstration that phacoemulsification and small-incision cataract surgery can cause dry eye. The authors included in this study patients that pre-surgery were completely asymptomatic and without clinical dry eye signs and this study exhibits that the elements of the surgery itself indeed were the cause of dry eye development, which peaked one week post-surgery and subsided around one month post-surgery. It was apparent the authors appreciate the importance of eliminating the patients with dry eye from this study and their workup was thorough. We would like to stress the importance of treating those with clinical signs with or without symptoms prior to surgery, as an unstable tear film can profoundly undermine a successful outcome, for example, by affecting keratometry and topography readings and consequently the calculation of the intraocular lens.2 One important element to add to the risk factors that was not mentioned, are the lid retractors that are utilized during surgery. Ptosis is a well-documented possible post-surgery complication caused by a number of factors including anesthesia myotoxicity and use of a lid speculum.3 Studies have noted a lower lid laxity for up to three months after phacoemulsification,4 particularly relevant over age 70 but important to mention considering the age group of this study as well. These retractors can slightly change the position of the lower lid, which potentially affects proper blink. The lower punctum’s location moves slightly anteriorly, which potentially influences tear film and drainage. These temporary and sometimes permanent alterations can directly impact dry eye development. Considering the high presentation of dry eye postoperatively, we agree with the authors that the addition of topical lubrication would be helpful. Perhaps in cases with clinical signs, even if asymptomatic, an additional consideration would be to preemptively suggest treatment to improve the tear film prior to surgery with recognized therapies such as topical cyclosporine, which has been shown to improve visual acuity and contrast sensitivity in post cataract surgery patients with multifocal intraocular implants.5
Sayın Editör,
Bu mektup “Katarakt Cerrahisi Sonrası Kuru Göz Hastalığı: Etkenler ve Risk Faktörlerinin İncelenmesi” başlıklı makale hakkındadır.1 Bu makaleyi büyük bir ilgiyle okuduk. Fakoemülsifikasyon ve küçük insizyon katarakt cerrahisinin kuru göze neden olabileceğini mükemmel bir şekilde gösterdikleri için yazarlara teşekkür ederiz. Yazarlar bu çalışmaya ameliyattan önce tamamen asemptomatik olan ve klinik kuru göz bulgusu olmayan hastaları dahil etmişlerdir. Bu çalışma, ameliyattan sonra birinci haftada en üst düzeye ulaşan ve birinci ayın sonunda gerileyen kuru gözün cerrahiye bağlı nedenler ile geliştiğini göstermektedir. Yazarların kuru göz hastalarının bu çalışmaya dahil edilmemesinin önemli olduğunu düşündükleri açıktır ve hastalara detaylı tetkik yapılmıştır. Ameliyat öncesinde semptomları olsun veya olmasın klinik bulguları olan hastaların tedavi edilmesinin önemli olduğunu vurgulamak isteriz, çünkü gözyaşı tabakasının stabil olmaması keratometri ve topografi ölçümlerini ve dolayısıyla göz içi lens hesaplamasını değiştirerek cerrahi sonucu kötü yönde etkileyebilir.2 Eklenmesi gereken önemli bir risk faktörü de ameliyat sırasında kullanılan kapak retraktörleridir. Pitozis, anestezi miyotoksisitesi ve kapak spekulumu kullanımı gibi bir takım faktörlerin neden olduğu iyi dökümente edilmiş bir cerrahi sonrası komplikasyondur.3 Daha önceki çalışmalarda, fakoemülsifikasyondan sonra üç aya kadar süren alt kapak düşüklüğüne dikkat çekilmiştir.4 70 yaş üzeri olgularda daha sık görülmekle beraber bu çalışmanın yaş grubu da gözönünde bulundurulduğunda vurgulanması gerekmektedir. Bu retraktörler, alt kapağın konumunu hafifçe değiştirebilir ve düzgün göz kırpmayı potansiyel olarak etkileyebilir. Alt punktumun öne doğru hafifçe değiştirmesinin gözyaşı filmi ve drenajını etkileme olasılığı vardır. Bu geçici ve bazen kalıcı değişiklikler kuru göz gelişimini doğrudan etkileyebilir. Cerrahi sonrası yüksek oranda kuru göz geliştiği göz önüne alındığında, topikal lubrikan ajanların tedaviye eklenmesinin yararlı olacağı konusunda yazarlara katılıyoruz. Belki de asemptomatik olsa bile klinik bulguları olan olgularda, ameliyattan önce gözyaşı filmini düzeltmek için topikal siklosporin gibi katarakt cerrahisi geçiren ve multifokal göziçi lens implantasyonu yapılmış olan hastalarda görme keskinliğini ve kontrast duyarlılığı arttırdığı gösterilen tedavilerin önerilmesi uygun olabilir.5